İngilizce Türkçe Sözlük







31 Ocak 2018 Çarşamba

Najwa Farouk – Mawjou3 Galbi ( Türkçe Çeviri ) (Çeviri)

Görüntülenme: 10

My heart is hurt, I am so tired,
Kalbim incilmiş, ben cok yoruldum
My soul is lost, I feel sorry for myself,
Benim ruhum kayboldu, kendim için üzülüyorum
My heart is hurt, I am so tired,
Kalbim incilmiş, ben cok yoruldum
My soul is lost, I feel sorry for myself,
Benim ruhum kayboldu, kendim için üzülüyorum
My face is tired, my eyes are breaking me,
Benim yüzüm yoruldu, gözleirm kırıldı
The world paralyzed me and makes me hate my life.
Dünya beni kötürüm bıraktı ve hayatımı mahvetti
I hated love, I don”t want it anymore, it breaks me.
Aşktan nefret ediyorum, daha fazla istemiyorum, kırdı beni
I am so good and that”s why I am in this situation.
Ben çok iyiyim işte bu yüzden bu durumdayım
My heart is hurt, I am so tired,
Kalbim incilmiş, ben cok yoruldum
My soul is lost, I feel sorry for myself,
Benim ruhum kayboldu, kendim için üzülüyorum
Everyday something breaks me down more than before,
Her gün başka bir çok daha yaşıyorum
I have reached the limit, I think no one is like me,
Sınırlarıma ulaştımi kimse benim gibi değil
No one stood by my side when I needed someone.
Kimse yanımda durmadı ne zaman birine ihtiyacım olsa
Cruelty is in people, or is it the World that is cruel?
İnsanlar mı zalim yoksa bu acımasız dünya mı ?
Please, for God”s sake, from this life and from this world,
Lütfen Allah aşkına bu hayattan bu dünyadan
God, my only concern is to put an end to everyone who”s injust,
Allahım tek dek dilegim zalimlerin sonunu getirmen
My heart is hurt, I am so tired,
Kalbim incilmiş, ben cok yoruldum
My soul is lost, I feel sorry for myself…
Ruhumu kaybettim bunun için üzgünüm

30 Ocak 2018 Salı

Post Malone – White Iverson (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 15

Post Malone – White Iverson (Türkçe Çeviri)

Saucin’, saucin’, I’m saucin’ on you,
I’m swaggin’, I’m swaggin’, I’m swaggin’ oh ooh,
I’m ballin’, I’m ballin’, Iverson on you.

Havalıyım, havalıyım, senden daha havalıyım,

Tarzım, tarzım, tarzım oh ooh,

Basketbol oynuyorum, basketbol oynuyorum, Iverson üzerinde.

Watch out, watch out, watch out, yeah,
That’s my shot, that’s my shot, that’s my shot, yeah,
Spendin’, I’m spendin’ all my fuckin’ pay.

Dikkat et, dikkat et, dikkat et evet,

Bu benim atışım, bu benim atışım, bu benim atışım evet,

Harcıyorum, harcıyorum tüm lanet ödeneğimi.

I got me some braids and I got me some hoes,
Started rockin’ the sleeve, I can’t ball with no Joes,
You know how I do it, Concords on my toes.

Biraz örgüm ve biraz kaltağım var,

Kolumu sallamaya başladım, Joes olmadan top oynayamam,

Bunu nasıl yaptığımı biliyorsun, ayaklarımla uyum içindeyim.

I ain’t rich yet, but you know I ain’t broke, I
So if I see it, I like it, buy that from the store, I
I’m with some white girls and they lovin’ the coca

Henüz zengin değilim, ama biliyorsun o kadar kırılmadım, ben

Eğer görürsem, bunu beğendim, mağazadan satın al, ben

Ben bazı beyaz kızlarla beraberim ve onlar kokaini seviyor.

Like they’re OT
Double OT like I’m KD, smokin’ OG
And you know me, in my 2-3s and my gold teeth

Onlar OT gibi

Çift OT, ben KD (Kevin Durant) gibiyim, OG sigara içiyor.

Ve biliyorsun beni. 2-3 dişim altın.

Bitch I’m smiling, bet you see me from the nosebleeds
I’m the new 3 and I change out to my new 3s

Kaltak. ben gülümsüyorum, senle bahse girelim burun kanamalarından beni göreceksin

Ben yeni bir 3’üm ve yeni 3s’lerimle değişiyorum.

White Iverson
When I started ballin’ I was young
You gon’ think about me when I’m gone
I need that money like the ring I never won, I won

Beyaz Iverson

Basketbola başladığımda gençtim

Gittiğimde benim hakkımda düşüneceksin.

Benim bu paraya ihtiyacım var, kazanamadığım yüzük gibi ihtiyacım var ve kazandım.

Saucin’, saucin’, I’m saucin’ on you
I’m swaggin’, I’m swaggin’, I’m swaggin’ oh ooh
I’m ballin’, I’m ballin’, Iverson on you
Watch out, watch out, watch out, yeah
That’s my shot, that’s my shot, that’s my shot yeah
Spendin’, I’m spendin’ all my fuckin’ pay 

Havalıyım, havalıyım, senden daha havalıyım,

Tarzım, tarzım, tarzım oh ooh,

Basketbol oynuyorum, basketbol oynuyorum, Iverson üzerinde.

Dikkat et, dikkat et, dikkat et evet,

Bu benim atışım, bu benim atışım, bu benim atışım evet,

Harcıyorum, harcıyorum tüm lanet ödeneğimi.

Cigarettes and a headband
Commas, commas in my head, man
Slumped over like a dead man
Red and black, ’bout my bread, man

Sigaralar ve kafa bandı

Virgüller kafamın içinde virgüller, adamım

Üzerime yığılmış ölü adam gibi

Kırmızı ve siyah, paramın peşindeyim adamım

I’m the answer, never question
Lace up, learn a lesson
Bitch I’m saucin’, I do this often, don’t do no talkin’
My options right when I walk in, jump all them Jordans

Cevap benim, sorma soru

Bağcıklarını bağla, bir ders öğren.

Kaltak ben havalıyım bunu sık sık yaparım konuşmak yok.

Yürüdüğüm yol doğru, tüm Jordanlarla zıpla

I’m ballin’, money jumpin’
Like I’m Davis from New Orleans
Or bitch I’m Harden, I don’t miss nothin’
Fuck practice, this shit just happens, know y’all can’t stand it

Basketbol oynuyorum, paralar zıplıyor.

New Orleans’tan Davis gibi.

Ya da kaltak ben Harden’ım, hiçbir atışı ıskalamam.

Pratiğe edeyim, bu kahrolası şey sadece olur, buna dayanamyacağımızı bilin.

I have it, I never pass it, I work my magic
High average, ball on these bastards, it makes me happy
It’s tragic, I make it happen, and all y’all Shaqtin’

Ben de var, geçmiyorum, büyüm için çalışıyorum.

Ortalama yükseklik, top piçlerin üzerinde, bu beni mutlu ediyor.

Bu trajik, bunu gerçekleştiriceğim ve hepiniz salaksınız.

White Iverson
When I started ballin’ I was young
You gon’ think about me when I’m gone
I need that money like the ring I never won, I won

Beyaz Iverson

Basketbola başladığımda gençtim

Gittiğimde benim hakkımda düşüneceksin.

Benim bu paraya ihtiyacım var, kazanamadığım yüzük gibi ihtiyacım var ve kazandım.

Saucin’, saucin’, I’m saucin’ on you
I’m swaggin’, I’m swaggin’, I’m swaggin’ oh ooh
I’m ballin’, I’m ballin’, Iverson on you
Watch out, watch out, watch out, yeah
That’s my shot, that’s my shot, that’s my shot, yeah
Spendin’, I’m spendin’ all my fuckin’ pay

Havalıyım, havalıyım, senden daha havalıyım,

Tarzım, tarzım, tarzım oh ooh,

Basketbol oynuyorum, basketbol oynuyorum, Iverson üzerinde.

Dikkat et, dikkat et, dikkat et evet,

Bu benim atışım, bu benim atışım, bu benim atışım evet,

Harcıyorum, harcıyorum tüm lanet ödeneğimi.

The Weeknd – Material Girl (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 13

I got a confession to make
Yapacağım bir itiraf var:
I don’t rush a date
Randevuyu aceleye getirmem
Commitment is an enemy to me
Taahhüt benim için bir düşmandır
But ever since her lips touched my face
Ama o kızın dudakları yüzüme değdiğinden beri
It’s like a kiss was laced
Sanki uyuşturucuya bürünmüş bir öpücük gibiydi
I’m feein’, I’m feenin’, I’m feenin’
Kurduruyorum, kuduruyorum, o kızın içine girmek için kuduruyorum
I usually like to slow down the pace
Genellikle işleyişi yavaşlatmayı severim
Love to tease and play
Flört etmeyi ve oyun oynamayı severim
But girl I need to be direct with you
Ama kızım sana karşı dolaysız olmam lazım
Cause in my mind your voice just replays
Çünkü senin sesin aklımda tekrar tekrar çalıp duruyor
Like a broken tape
Tıpkı bozuk bir kasetmiş gibi
What you do, what you do, what you do
Yaptığın şey, yaptığın şey, sen yaptığın şeylerle

Gon’ make a nigga buy a ring for your finger
Adama parmağın için yüzük
Jimmys for your feet
Ayağın için Jimmy
Jeans for that back
O göt için Jean
Lingerie for the sheets
Çarşafın için Lingerie aldırırsın
Material girl, anything you need
Erkeğe parası için aşık olan kız, sana ne lazımsa o
And I’mma give it to you, to you
Ve ben sana vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini sana alacağım

Super star undercover
Yatakta süper starsın
You’re my number one fan
Sen benim birinci hayranımsın
Give it to me right
Bana beğendiğim şekilde ver
Watch the diamond glow your hand
Sonra elmasın elinde parlayışını izle
Get you wetter than a beaver, right after the dessert
Tatlıdan hemen sonra amcığını kunduz kürkünden daha sulu yaparım
Baby you’re my dairy queen
Bebeğim sen benim dondurmamsın
Watch you make my baby cream
Seni sikimi boşaltırken izleyeceğim
Lady, you’re the one that I want to spend my cash on
Lady, üstüne para harcamayı istediğim şey sensin
Spend my cash on my baby like
Tıpkı sikim için harcadığım para gibi
Baby, just make sure that you’ll always put your man on
Baby, sadece her zaman adamını mutlu edeceğine emin ol

You gon’ make a nigga buy a ring for your finger
Sen adama parmağın için tek taş
Jimmys for your feet
Ayağın için Jimmys Choo
Jeans for that back
O göt için Jean
Lingerie for the sheets
Çarşafın için Lingerie aldırırsın
Material girl, anything you need
Erkeğe parası için aşık olan kız, sana ne lazımsa o
And I’mma give it to you, to you
Ve ben hepsini sana vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini sana alacağım

Tripping over you like a crack on the floor
Yerde yarık varmış gibi bana kontrolü kaybettiriyorsun
Can’t settle with a taste
Tek bir tatla yetinemiyorum
Baby girl, give me more
Baby girl biraz daha ver
Baby take the keys to my ride, to my home
Bebeğim arabamın da evimin de anahtarını al
Girl, I’mma make it rain like a tropical storm
Kızım tropikal fırtına varmış gibi yağmur yağdıracağım
Tripping over you like a crack on the floor
Yerde bir yarık varmış gibi sana takılıp düşüyorum
Can’t settle with a taste
Tek bir tatla yetinemiyorum
Baby girl, give me more
Baby girl bir tur daha gidelim
Baby take the keys to my ride, to my home
Bebeğim en değerli şeylerimin sahibi ol
Girl, I’mma make it rain like a tropical storm
Kızım o amcığını sanki fırtına varmış gibi suya boğacağım

Ring for your finger
Parmağın için tek taş
Jimmys for your feet
Ayağın için Jimmy Choo
Jeans for that back
O göt için Jean
Lingerie for the sheets
Çarşafın için Lingerie 
Material girl, anything you need
Erkeğe parası için aşık olan kız, sana ne lazımsa o
And I’mma give it to you, to you
Ve sana vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini sana alacağım

Ring for your finger
Parmağın için tek taş
Jimmys for your feet
Ayağın için Jimmys Choo
Jeans for that back
Götün için Jean
Lingerie for the sheets
Çarşafın için Lingerie 
Material girl, anything you need
Erkeğe parası için aşık olan kız, sana ne lazımsa o
And I’mma give it to you, to you
Ve sana vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini vereceğim
I’mma give it all, all, all, all, all, all, all
Hepsini sana alacağım

The Weeknd – Cure (Türkçe Çeviri)

Jimmy Choo:

Jean:

Lingerie:

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

Cashmere Cat, Major Lazer ft. Tory Lanez – Miss You (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 16

Miss You (Seni Özledim)

Took time to get you
Seni kazanmam zaman aldı
Took time to let you know
Bilmene izin vermek zaman aldı
Tried to forget you
Seni unutmayı denedim
You’re unforgettable
Sen unutulmazsın

There’s 24 hours in a day
Bir günde 24 saat var
I think about you more than 24 times
Seni 24 kezden fazla düşünüyorum
Just trying not to think about you
Sadece seni düşünmemeye çalışıyorum
But you’ve been on my mind
Ama sen benim aklımdasın
I got nothing for you but time
Senin için yapabileceğim hiçbir şeyim yok ama zaman
‘Cause you always end up by my side
Çünkü sen her zaman sonuna kadar benim yanımdaydın
Through loving you, I needed time
Seni severken, zamana ihtiyacım vardı
I needed time, and now I’m like
Zamana ihtiyacım vardı ve ben şimdi gibiyim

Can I hit it like that?
Öyle vurabilir miyim?
Like this, like that?
Bunun gibi, bunun gibi?
Uh-huh, you know
Biliyorsun
Can I kiss it like that?
Böyle öpebilir miyim?
Like this, like that?
Bunun gibi, bunun gibi?
Remember that
Bunu hatırla
Heaven, it feels like that
Cennet, bu böyle hissettiriyor
I won’t lie to you, no, no
Sana yalan söylemeyeceğim, hayır, hayır
Can I hit it like that?
Öyle vurabilir miyim?
I’ve been waiting
Bekliyorum

For you, you, you
Senin için, senin, senin
Oh you, you, you
Sen, sen, sen
Oh you, you, you
Sen, sen, sen
Oh you
Sen
I’ve been waiting on and on and-
Seni bekliyorum ve

Took time to find you
Seni kazanmam zaman aldı
You left to go away
Gitmek için ayrıldım
Must I remind you, feelings don’t go astray, no
Seni hatırlamalı mıyım, yoldan çıkmışım gibi hissediyorum, hayır

There’s 24 hours in a day
Bir günde 24 saat var
I think about you more than 24 times
Seni 24 kezden fazla düşünüyorum
Just trying not to think about you
Sadece seni düşünmemeye çalışıyorum
But you’ve been on my mind
Ama sen benim aklımdasın
I got nothing for you but time
Senin için yapabileceğim hiçbir şeyim yok ama zaman
‘Cause you always end up by my side
Çünkü sen her zaman sonuna kadar benim yanımdaydın
Through loving you, I needed time
Seni severken, zamana ihtiyacım vardı
I needed time, and now I’m like
Zamana ihtiyacım vardı ve ben şimdi gibiyim

Can I hit it like that?
Öyle vurabilir miyim?
Like this, like that?
Bunun gibi, bunun gibi?
Uh-huh, you know
Biliyorsun
Can I kiss it like that?
Böyle öpebilir miyim?
Like this, like that?
Bunun gibi, bunun gibi?
Remember that
Bunu hatırla
Heaven, it feels like that
Cennet, bu böyle hissettiriyor
I won’t lie to you, no, no
Sana yalan söylemeyeceğim, hayır, hayır
Can I hit it like that?
Öyle vurabilir miyim?
I’ve been waiting
Bekliyorum

For you, you, you
Senin için, senin, senin
Oh you, you, you
Sen, sen, sen
Oh you, you, you
Sen, sen, sen
Oh you
Sen
I’ve been waiting
Bekliyorum

Oh yes, it’s true, true, true, true
Ah evet, bu doğru, doğru, doğru
I can be different for you, you, you, you
Senin için değişebilirim, senin, senin, senin
Show me the things I gotta do, do, do, do
Yapmam gereken şeyleri bana göster, yapmam, yapmam, yapmam, yapmam
I will be different for you, you, you, you
Senin için değişebilirim, senin, senin, senin
You, woah
Sen

Quit You(Fifty Shades Freed) Türkçe çevirisi

You sit battling the devil you know
Bildiğin şeytanla oturup savaşıyorsun
And I don’t disagree
Ve katılıyorum
No, I don’t see the harm
Hayır, bir zararını görmüyorum
They say: “You’re crazy, just leave him he’ll suffocate you,”
Diyorlar ki “Sen delisin, onu bırak gitsin, seni boğacak.”
But I wanna be in your arms
Ama ben senin kollarında olmak istiyorum

They say: “No, don’t pick up the phone, let them think there’s nobody
home.”
Diyorlar ki, “Hayır, telefonları açma; bırak kimsenin evde olmadığını düşünsünler.”
But I’m under your spell
Ama ben büyünün altındayım
Cause when you call my heart starts to grow
Çünkü sen aradığında kalbim büyümeye başladı
I always want more, It’s my heaven, my hell
Ben her zaman daha fazlasını istedim, bu benim hem cennetim hem cehennemim

But here in deep inside lives a voice, a voice so quiet
Ama burada, derinde, bir ses yaşıyor, çok sessiz bir ses
But I can hear the voice when your heartbeat’s next to mine
Ama ben sesi duyabiliyorum senin kalp atışın benimkinin yanındayken

I can’t quit you
Seni bırakamam

Yeah, I’m gonna regret it
Ve evet, buna pişman olacağım

For You Türkçe çevirisi

In your eyes, I’m alive
Gözlerinde, hayattayım
Inside you’re beautiful
İçinde de,çok güzelsin
Something so unusual in your eyes
Gözlerinde çok garip bir şey var
I know I’m home (yeah)
Evde olduğumu biliyorum
Every tear, every fear
Her gözyaşı, her korku
Gone with the thought of you
Seni düşünmemle yok oldu
Changing what I thought I knew
Bildiğimi düşündüğüm şey değişti
I’ll be yours for a thousand lives
Binlerce yaşamım da olsa senin olacağım

I’m free as a bird when I’m flying in your cage
Senin kafesinin içindeyken bir kuş gibi özgürüm
I’m diving in deep and I’m riding with no brakes
Derinlere dalıyorum ve frensiz gidiyorum
And I’m bleeding in love, you’re swimming in my veins
Aşk kanıyorum ve damarlarımda yüzüyorsun
You got me now
Beni kaptın

Been waiting for a lifetime for you
Senin için bir hayat boyu bekledim
Been breaking for a lifetime for you
Senin için bir hayat boyu kırıldım
Wasn’t lookin’ for love ’til I found you (oh na-na, ayy)
Seni bulana kadar aşk için bakınmıyorum
For love, ’til I found you (oh)
Seni bulana kadar aşk için…

[Liam Payne:]
Skin to skin
Tenden tene
Breathe me in
Beni içine çek
Feeling your kiss on me
Öpücüğünü üzerimde hissediyorum
Lips are made of ecstasy
Dudaklar zevkten yapılma
I’ll be yours for a thousand nights
Binlerce gece senin olacağım

29 Ocak 2018 Pazartesi

Jessie J – R.O.S.E. Confessional (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 3

“Artık müzik yapmak istemiyorum. Yüksek sesle söyledim, vay canına.
Durmayı denedim ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Çünkü gerçek aşktan uzaklaşmak olanaksız. Duygularımızdan, sözlerimizden, müziğimizden ve hislerimizden de. Hayatta kalmam gereken şey de buydu zaten. Dostum, bu acı beni uyandırdı. Bu ters tepki, beni anlıyor musun? Bunu yapmak istemediğim için yapmıyorum. Yapıyorum çünkü zorundayım. Her şeyi derinden hissediyorum. Bu hem kutsama hem lanet. Ve yaratma tutkumu kaybettim. İş ve sanat arasındaki ince çizgiyi. Karanlığa düştüm ve kendime bu korkuya kapılmam için izin verdim. Bu korku başkalarını ise mutlu ediyordu. Beni kim umursadı ki? Olmadığım şeye dönüşüyordum, istemediğim şeyleri yapıyordum. Bu nasıl benim ışığımdan daha önemli hale geldi? O sıralarda bu sorunun cevabını bulamadım. Gerçekten bunun daha önemli olduğunu düşündüm. Beni neyin özel yaptığını unuttum. Ne için ayaktayım, unuttum. Umutsuzca birine, bir şeylere tutunmaya çalıştım, ama başaramadım. Orada kimse yokmuş gibi hissettirdi. Ama aslında vardı. Ben oradaydım. Aşk oradaydı. Oradaydım, hiç gitmedim. Birine sihrimi verdim, sahip çıkmadılar. Ve hissettiğim bütün güç yok oldu. Aslında hiç gitmemişti. Bu yolculuğa başlamamı sağlayan tek şey benden alınamazdı. Sesim. Sadece kelimeler yazmaya ve söylemeye başladım. Tıpkı 16 yaşındayken yaptığım gibi. Kimseler yok, çelme takanlar yok, baskılar yok. Sadece ben, duygularım ve gerçekler. Ve bunu hissetmeye başladım. Geri geleceğini hissetmeye başladım. Yapmak istemediğim müzik beni hayata geri getirecekti. Öfke, dürüstlük, kalp ağrısı, acı, sevinç, güç, aşk. Bunların hepsi bir sebep içindi. Öğrenmek ve ders çıkarmak. Geri gelmemi sağlayan kelimeler. Gerçekleşme (Realisations), saplantı (Obsessions), seks (Sex) ve güç (Enpowerment). -R.O.S.E.- Her harf için bir kelime. Ve her kelime için bir şarkıyı sizinle paylaşacağım. Hissetmenize izin verecek kadar güçlüyüm artık. Anneme gül (Rose) derlerdi. Bana hayatın hediyesini verdi. Gül tomurcuklanma zamanında en güzel halini alır. Acının üstesinden geldim. Bir sürü farklı duygular için hediye olarak güller yada tek bir gül veriyoruz. Ve bu… Benim size hediyem.”

Tove Lo – Lies in the Dark (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 4

Lies in the Dark (Karanlıkta Yalanlar)

People talk, but people don’t know
İnsanlar konuşur ama insanlar bilmez
You can’t make plans, just live as I go
Plan yapamazsın, sadece ben gittikçe yaşa
People talk, they don’t understand
İnsanlar konuşur, onlar anlamaz
Love and pain go hand in hand
Aşk ve acı el ele giderler
Oh, say what they want, I’m still thinking it’s worth it
Ne söylemek isterlerse söylesinler, hala buna değdiğini düşünüyorum
Oh, little bit drunk, tell my heart you won’t hurt it
Biraz sarhoş, kalbimi kırmayacağını söyle

I love your lies in the dark
Karanlıkta yalanlarını seviyorum
Love tearing up a broken heart
Aşk kırık kalpleri ayırır
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
I love you, now take me home
Seni seviyorum, şimdi beni eve götür
Love every way you turn me on
Aşk her yolu sana çıkarıyor
Over, over, and again
Yeni, yeni, yeniden

Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
Over (aah) and again
Yeni ve yeniden

I can’t fake I’m in it for you
Yalan söyleyemem, senin içindeyim
Good people do bad things too
İyi insanlar da kötü şeyler yapar
Say you changed, don’t know if I would (nah)
Değiştiğini söyle, yapabilir miyim bilmiyorum (hayır)
Wanna be yours for real if I could
Eğer yapabilseydim gerçekten senin olmak isterdim

I love your lies in the dark
Karanlıkta yalanlarını seviyorum
Love tearing up a broken heart
Aşk kırık kalpleri ayırır
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
I love you, now take me home
Seni seviyorum, şimdi beni eve götür
Love every way you turn me on
Aşk her yolu sana çıkarıyor
Over, over, and again
Yeni, yeni, yeniden

Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni ve yeniden
Over (aah) and again
Yeni ve yeniden

Oh, say what they want, I’m still thinking it’s worth it
Ne söylemek isterlerse söylesinler, hala buna değdiğini düşünüyorum
Oh, little bit drunk, tell my heart you won’t hurt it
Biraz sarhoş, kalbimi kırmayacağını söyle

Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
Over, over, and again
Yeni, yeni, ve yeniden
Over (ah) and again
Yeni ve yeniden
(Over, over, and again) love your lies in the dark
(Yeni, yeni ve yeniden) karanlıkta yalanlarını seviyorum
(Over, ah, and again) love tearing up a broken heart
(Yeni, yeni ve yeniden) aşk kırık kalpleri ayırır
(Over, over, and again)
(Yeni, yeni ve yeniden)
(Over, aah, and again)
(Yeni, yeni ve yeniden)
(Over, over, and again) I love you, now take me home
(Yeni, yeni ve yeniden) seni seviyorum, şimdi beni eve götür
(Over, over, and again) love every way you turn me on
(Yeni, yeni ve yeniden) aşk bütün yolları sana çıkarıyor
(Over, ah, and again)
(Yeni, yeni ve yeniden)

Love your lies in the dark
Karanlıkta yalanlarını seviyorum

Tove Lo – Cool Girl (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 7

Cool Girl (Havalı Kız)

You can run free, I won’t hold it against ya
Özgürce koşabilirsin, sana karşı çıkmayacağım
You do your thing, never wanted a future
Kendi şeyini yapıyorsun, asla geleceği istemedin
Fuck if I knew how to put it romantic
Bunu nasıl romantikleştireceğini bilseydim s*ktir et
Speaking my truth, there’s no need to panic
Doğrularımı konuşuyorum, paniğe gerek yok

No, let’s not put a label on it
Hayır, hadi buna bir etiket koymayalım
Let’s keep it fun
Hadi eğlenelim
We don’t put a label on it
Buna bir etiket koymayız
So we can run free, yeah
Yani özgürce koşabiliriz, evet
I wanna be free like you
Senin gibi özgür olmak istiyorum

I’m a, I’m a, I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben, ben, ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum
I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum

Rules you don’t like, but you still wanna keep ’em
Kurallardan hoşlanmazsın ama hala onlara uyuyorsun
Said you where fine so for whatever reason
Sebebi ne olursa olsun nerede iyi olduğunu söyle
Sure we can chill, try and keep it platonic
Emin olabildiğince sakinleşebiliriz, deneriz ve platonik kalırız
Now you can’t tell if I’m really ironic
Eğer gerçekten ironiksem şimdi söyleyemezsin

No, let’s not put a label on it
Hayır, hadi buna bir etiket koymayalım
Let’s keep it fun
Hadi eğlenelim
We don’t put a label on it
Buna bir etiket koymayız
So we can run free, yeah
Yani özgürce koşabiliriz, evet
I wanna be free like you
Senin gibi özgür olmak istiyorum

I’m a, I’m a, I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben, ben, ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum
I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum
I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum

I got fever highs
Ateşim yüksek
I got boiling blood
Kanım kaynıyor
I’m that fire kind
Ben bu ateş türüyüm
We could burn together
Birlikte yanabilirdik

I’m a, I’m a, I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben, ben, ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum
I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım

I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Too cool for you
Senin için çok havalı
I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir  kızım
I’m a I’m a cool girl, I’m a, I’m a cool girl
Ben ben ben havalı bir kızım, ben, ben havalı bir kızım
Ice cold, I roll my eyes at you, boy
Buz soğuğu, gözlerim senin üstünde, oğlum

28 Ocak 2018 Pazar

Lady Gaga – Dancin’ in the Circles (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 3

Dancin’ in the Circles (Etrafta dans ediyorum)

Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi kasabayı sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni kasabaya kaçır

I lay around, touch myself to pass the time
Etrafıma dolaştım, zamanı geçmek için kendime dokundum
I fell down, I wish you were mine
Düştüm, benim olmanı dilerdim
I close my eyes
Gözlerimi kapattım
Take a breath and I picture us in a place
Nefes aldım ve bir yerde bizi çiziyorum
I can’t recognize
Farkına varamadım

In the fire I call your name out (call your name out)
Ateşte ismini söyledim (ismini söyledim)
Up full night tryin’ to rub the pain out (rub the pain out)
Bütün gece acıyı ovmaya çalışıyorum (acıyı ovmak)
I’m singin’
Söylüyorum
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Dancin’ in circles, feels good to be lonely
Etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
I’m singin’ dancin’ in circles, feels good to be lonely
Söylüyorum, etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor

Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi şehri sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni şehre kaçır

I fool myself
Kendimi kandırdım
Swirl around as if I’m someone else
Başkası gibi olsaydım etrafında dönerdim
Your hands are mine
Ellerin benim
I do a trick
Hile yaptım
Pretend that I am you until it clicks
Tık sesi gelene kadar benmişsin gibi davran
I come alive
Hayattayım
Come alive
Hayattayım

In the fire I call your name out (call your name out, call your name out)
Ateşte ismini söyledim (ismini söyledim, ismini söyledim)
Up full night tryin’ to rub the pain out (rub the pain out)
Bütün gece acıyı ovmaya çalışıyorum (acıyı ovmak)

I’m singin’
Söylüyorum
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Dancin’ in circles, feels good to be lonely
Etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
I’m singin’ dancin’ in circles, feels good to be lonely
Söylüyorum, etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor

Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi kasabayı sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni kasabaya kaçır
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi kasabayı sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni kasabaya kaçır

Hurts inside, but not this time
İçeriden inicitti, ama bu zaman değil
All the things that are on my mind
Bütün bu şeyler aklımda
Vanish as I touch myself
Kendime dokunmuşum gibi tarihe karıştı
Call out loud for you
Senin için yüksek sesle söyledim
Oh, can you hear me singin’?
Oh, söylerken duyabiliyor musun?

Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Dancin’ in circles, feels good to be lonely
Etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
Baby don’t cry
Bebeğim ağlama
I’m singin’
Söylüyorum
I’m singin’ dancin’ in circles, feels good to be lonely
Söylüyorum, etrafta dans ediyorum, yalnız olmak iyi hissettiriyor

Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi kasabayı sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni kasabaya kaçır
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Let’s funk downtown
Hadi kasabayı sallayalım
Tap down those boots while I beat around
Ben ritim tutarken botlarını hafifçe vur
Funk me downtown
Beni kasabaya kaçır

Lady Gaga – A-YO (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 9

A-YO (Hey Sen)

Here we go
İşte başlıyoruz

I can’t wait to smoke them all
Hepsini içmek için sabırsızlanıyorum
Whole pack like marlboro
Marlboro gibi bütün paketi
Blow it in your face, blow it in your face
Yüzüne üfledim, yüzüne üfledim
Blow it in your, blow it in your face
Üfledim, yüzüne üfledim

I can’t wait to rev you up
Seni eğitmek için sabırsızlanıyorum
Faster than you can say ferrari
Ferrarı diyebilmenden daha hızlı
Tearin’ up the gravel, watch you unravel
Taşları paramparça et, aydınlanışını izliyorum
Now it’s a party
Şimdi bu bir parti

Hey, I can’t wait to cast my spell
Hey, büyümü yapmak için sabırsızlanıyorum
Which one you’ll never tell
Hiçbirini anlatamayacaksın
‘Cause I got it covered, city gravy southern
Çünkü üstünü örttüm, şehir bebekleri bayılıyor
Got you drippin’ like no other
Seninle kimseyle dans etmediğim gibi dans ediyorum

Get off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceilin’
Tavandaki ayna
Off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
We smokin’ ’em all
Hepsini içiyoruz
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
We smokin’ ’em all
Hepsini içiyoruz
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
We smokin’ ’em all
Hepsini içiyoruz
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen

I can’t wait to blaze for real
Gerçek için yakmaya sabırsızlanıyorum
Track burns like a road rail
Parmak izleri demir yolu gibi
Spin it in your face, spin it in your face
Yüzüne çeviriyorum, yüzüne çeviriyorum
Play it in your, play it in your face
Oynuyorum, yüzünde oynuyorum

Can’t wait to get you shook up
Seni rahatsız etmek için sabırsızlanıyorum
Faster than you can try to hate it
Nefret edebilmenden daha hızlı
You can try to hate it, you can try to fake it
Bundan nefret etmeyi deneyebilirsin, bunu sahteleştirmeyi deneyebilirsin
But baby, I laced it
Ama bebeğim, buna içki kattım

Get off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceilin’
Tavandaki ayna
Off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
A-yo
Hey sen

A-yo
Hey sen
A-yo
Hey sen
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo a-yo
Hey sen, hey sen
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)

Get it da get it da get it get it
Onu al onu al onu al onu al
Get off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceilin’
Tavandaki ayna
Off on me, my body’s got you pleadin’
Üstümden çekil, benim vücudum senin yalvarışın
Light me up and breathe in
Beni aydınlat ve nefes al
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin’ ’em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Mirror n the ceiling
Tavandaki ayna

A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
We smokin’ ’em all
Hepsini içiyoruz
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
A-yo
Hey sen
A-yo
Hey sen
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
We smokin’ ’em all
Hepsini içiyoruz
A-yo, a-yo
Hey sen, hey sen
Hey yo
Hey sen

Lady Gaga – Joanne (Where Do You Think You’re Goin’?) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 12

Where Do You Think You’re Goin’? (Nereye Gittiğini Sanıyorsun?)

Take my hand, stay Joanne
Elimi tut, kal Joanne
Heaven’s not ready for you
Cennet senin için hazır değil
Every part of my aching heart
Ağrıyan başımın her parası
Needs you more than the angels do
Meleklerin yaptığından daha çok sana ihtiyacı var

Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?
Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?

If you could I know that you’d stay
Biliyorum eğer yapabilseydin kalırdın
We both know things don’t work that way
İkimiz de bilinen şeylerin bu şekilde çalışmadığını biliyoruz
I promised I wouldn’t say goodbye
Söz verdim, hoşça kal diyemem
So I grin and my voice gets thin
Bu yüzden sırıtıyorum ve sesim inceliyor

Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?
Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?

Honestly, I know where you’re goin’
Dürüst olmak gerekirse, nereye gittiğini biliyorum
And baby, you’re just movin’ on
Ve bebeğim, sen sadece ilerliyorsun
And I after love you even if I can’t
Ve seni sevdikten sonra bile yapamazdım
See you anymore can’t wait to see you soar
Artık seni göremem, yükselmeni görmek için sabırsızlanıyorum

Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?
Girl, where do you think you’re goin’?
Kızım, nereye gittiğini sanıyorsun?
Where do you think you’re goin’
Nereye gittiğini sanıyorsun
Goin’, girl?
Gidiyorsun, kızım?

27 Ocak 2018 Cumartesi

The Weeknd – Birthday Suit (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

Here’s your special cake, cake, cake, cake, cake, cake
Buyur, paran burada
Watch me throw it in the air
Havaya fırlatışımı izle
Pocket full of ones with the zeros in a pair
Cebim iki sıfırları olanlarla dolu
Find myself starin’ at your waist, waist, waist, waist, waist
O kalçalarını sallarken
On my Superman shit, x-ray visions while you shakin’ those hips (shakin’ that shit)
Kendimi Superman’de olan x-ray görüşümle beline bakarken buldum (o malları sallarken)

I just wanna see you in your birthday suit
Seni sadece birthday suit’un içinde görmek istiyorum – birthday suit = sadece çıplak vucüt
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o külotların içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içini gir, hiç korkma
Kissin’ on your skin, girl before we begin
İşimize başlamadan önce vücuduna bir öpücük konduracağım
In your birthday suit
Doğum günü kıyafetinin içine gir
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o bikinilerin içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içindeyken sakın korkma
Kissin’ on your skin girl, before we begin
İşe başlamadan önce vücuduna bir öpücük konduracağım

Baby it’s your special day, day, day, day, day, day, day
Bebeğim bugün senin özel günün
You already know, paddlin’ a boat way I make your river flow
Bunu çoktan biliyorsun, ben nehrini taşırırken sen teknene elliyorsun
Baby you gonna make me take a break
Bebeğim bana mola verdireceksin
Oh babe, oh babe, oh babe, oh babe, oh babe
Oh babe, oh babe, oh babe, oh babe, oh babe
Back at it again, money ain’t a thang, baby I made it to spend
Yine aynı şeye döndük, para önemli değil, bebeğim ben harcamak için yaptım
So just get in your
O yüzden sadece…

In your birthday suit
Doğum günü kıyafetinin içine gir
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o sütyenlerin içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içine gir, korkma
Kissin’ on your skin, girl before we begin
Biz işe başlamadan önce vücuduna öpücük konduracağım
In your birthday suit
Doğum günü kıyafetinin içine gir
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o külotların içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içine gir, korkma
Kissin’ on your skin girl, before we begin
Sikişe başlamadan önce vücuduna bir öpücük konduracağım

Girl take off your outfit, call my place a dressing room
Kızım kıyafetini çıkar, benim mekanıma soyunma odası olarak varsay
I be on that pussy but before my mind’s undressing you
Aklım seni soymadan önce ben o amcığında olacağım
My stride Martin Luther with the brain like Luthor
Sokuşum Luthor gibi beyni olan Martin Luther
Kryptonite in my pants, so her head go super
Donumun içinde Kryptonite var o yüzden kızın saksosu çok süper gidiyor
Ya man do you wrong, like he printed out a typo
Adamın tıpkı yanlış basılmış yazım hatası gibi seni nasıl sikeceğini bilmiyor
Your body so crack should be whiter than albino
Vucüdün o kadar bağımlılık yapıyor ki albinism hastalarından bile daha beyaz olmalı
Your body so crack got me horny like a rhino
Vücudun o kadar güzel ki beni yaşlı adamlar gibi azdırıyor
Shit, I know you seen wood like pine glow
Sikeyim, senin birden çok sertleşmiş yarak gördüğünü biliyorum
Trust me when I say I’ll keep you sacred like Chi Lo
Sana, seni Chi Lo gibi kutsal tutacağım dediğimde bana inan
Trust me when I say I’ll satisfy you till the night go
Sana, seni gece bitesiye kadar tatmin edeceğim dediğimde bana inan
Girl you already know the best damn part is
Kızım sen zaten en iyi kısmın
Get you on your back wax you like Kelly Clarkson
Götünün Kelly Clarkson gibi dölle kaplanıldığı zaman olduğunu biliyorsun
Officers bad girl, you’re so wanted
Officers bad girl, aranıyorsun(en alta bakın)
To be honest, got a rocket in my pocket
Dürüst olmak gerekirse cebimde roket var
Won’t you want it
İçine almak istemiyor musun?
Baby I just want you on it
Bebeğim seni sadece roketimin üstünde istiyorum

In your birthday suit
Doğum günü kıyafetinin içine gir
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o iç çamaşırların içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içine gir, hiç korkma
Kissin’ on your skin, girl before we begin
Kızım sikişimize başlamadan önce vücuduna bir öpücük konduracağım
In your birthday suit
Doğum günü kıyafetinin içine gir
Take it all off, I don’t wanna see you baby in those draws
Hepsini çıkar, seni o külotların içinde görmek istemiyorum
In your birthday suit, don’t be scared
Doğum günü kıyafetinin içine gir, sakın korkma
Kissin’ on your skin girl, before we begin
İşimize başlamadan önce vücuduna öpücük konduracağım

The Weeknd – Appointment (Türkçe Çeviri)

Abel’ın ”Officers bad girl” diye tarif ettiği kadın böyle:

Külot, bikini, sütyen dediğim şey bu kadının giydikleri:

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

Jessie J – Sexy Lady (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 6

Sexy Lady (Seksi Kadın)

You’re feeling nervous
Gergin hissediyorsun
Having your doubts
Şüphelerin var
Don’t be embarrassed if you don’t fit in the crowd
Kalabalığa uymuyorsan utanma
Keep standing tall
Dik dur
And hold your ground
Ve yerini tut
Show ’em it’s not okay to let ’em kick you down
Onlara seni alaşağı etmenin kolay olmadığını göster

Oh oh oh oh
Don’t let em ruin your time
Zamanını mahvetmelerine izin verme
Oh oh oh oh
It’s now or never, never
Ya şimdi ya hiç, hiç
Oh oh oh oh
Just let ’em know it’s your life
Sadece bunun senin hayatın olduğunu bilmelerine izin ver
So do it use it flaunt it, own it
Bu yüzden yap, kullan, övün, sahip ol
Woo, that’s right
Bu doğru

Yeah, you better give it everything you got, hey
Evet, sahip olduğun her şeyi verirsen iyi olur
Just show ’em you’re a sexy lady
Şimdi onlara seksi bir kadın olduğunu göster
Yeah, you better work it till it’s burning hot
Evet,ateşin yanana kadar çalışsan iyi olur
Hey, just show ’em you’re a sexy lady
Hey, şimdi onlara seksi bir kadın olduğunu göster
Time is now baby
Zaman geldi bebeğim
Look around baby
Etrafına bak bebeğim
Just be proud, you’re a sexy lady
Sadece gurur duy, sen seksi bir kadınsın
Rock it out baby
Salla bebeğim
Play it loud baby
Gürültüyle çal bebeğim
Just be proud, all my sexy ladies
Bütün seksi kadınlarım sadece gurur duyun

So admit it
Yani kabul et
It’s feeling good
Bu iyi hissettiriyor
Your hips are rolling
Kalçan sallanıyor
And you love it like you should
Ve olması gerektiği gibi bunu sevdin
Work up a sweat
Ter at
Enjoy the ride
Tadını çıkar
Good girl go get it
İyi kız git al
Wear your confidence tonight
Bu gece öz güvenini giy

Oh oh oh oh
Don’t let em ruin your time
Zamanını mahvetmelerine izin verme
Oh oh oh oh
It’s now or never, never
Ya şimdi ya hiç, hiç
Oh oh oh oh
Just let ’em know it’s your life
Sadece bunun senin hayatın olduğunu bilmelerine izin ver
So do it use it flaunt it, own it
Bu yüzden yap, kullan, övün, sahip ol
Aha  that’s right
Bu doğru

Yeah, you better give it everything you got, hey
Evet, sahip olduğun her şeyi verirsen iyi olur
Just show ’em you’re a sexy lady
Şimdi onlara seksi bir kadın olduğunu göster
Yeah, you better work it till it’s burning hot
Evet,ateşin yanana kadar çalışsan iyi olur
Hey, just show ’em you’re a sexy lady
Hey, şimdi onlara seksi bir kadın olduğunu göster
Time is now baby
Zaman geldi bebeğim
Look around baby
Etrafına bak bebeğim
Just be proud, you’re a sexy lady
Sadece gurur duy, sen seksi bir kadınsın
Rock it out baby
Salla bebeğim
Play it loud baby
Gürültüyle çal bebeğim
Just be proud, all my sexy ladies
Bütün seksi kadınlarım sadece gurur duyun

Oh oh oh oh
Oh oh oh oh
Oh oh oh oh
Oh oh oh oh

Yeah, you better give it everything you got
Evet, sahip olduğun her şeyi verirsen iyi olur
Hey, just show em you’re a sexy lady
Hey, şimdi onlara seksi bir kadın olduğun göster
Yeah, you better work it till it’s burning hot, yes
Evet, ateşin yanana kadar çalışsan iyi olur, evet
To show ’em you’re a sexy lady
Onlara seksi bir kadın olduğunu göstermek için
Time is now baby
Zamanı geldi bebeğim
Look around baby
Etrafına bak bebeğim
Just be proud, you’re a sexy lady
Sadece gurur duy sen seksi bir kadınsın
Rock it out baby
Salla bebeğim
Play it loud baby
Gürültüyle çal bebeğim
Just be proud, all my sexy ladies (you sexy)
Bütün seksi kadınlarım sadece gurur duyun (sen seksisin)

Marina and the Diamonds – Radioactive (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 12

Radioactive (Radyoaktif)

Lying on a fake beach
Sahte plajda uzanıyorsun
You’ll never get a tan
Asla bronzlaşmayacaksın
Baby I’m gonna leave you drowning until you reach for my hand
Bebeğim seni terk edeceğim, elime uzanana kadar boğulacaksın

In the night your heart is full and by the morning empty
Gecede senin kalbin dolu ve sabaha kadar boş
But baby I’m the one who left you, you’re not the one who left me
Ama bebeğim seni terk eden benim, beni terk eden sen değilsin

When you’re around me, I’m radioactive
Sen benim etrafımdayken ben radyoaktifim
My blood is burning, radioactive
Kanım yanıyor, radyoaktif
I’m turning radioactive
Radyoaktife dönüşüyorum
My blood is radioactive
Kanım radyoaktif
My heart is nuclear
Kalbim nükleer
Love is all that I feel
Bütün hissettiğim aşk
I’m turning radioactive
Radyoaktife dönüşüyorum
My blood is radioactive
Kanım radyoaktif

Waiting for the night fall, for my heart to light up
Akşam üzeri için bekliyorum, benim kalbimin aydınlanması için
Oh baby I want you to die for, for you to die for my love
Bebeğim senden ölmeni istiyorum, aşkım için ölmeni istiyorum

In the night your heart is full and by the morning empty
Gecede senin kalbin dolu ve sabaha kadar boş
But baby I’m the one who left you, you’re not the one who left me
Ama bebeğim seni terk eden benim, beni terk eden sen değilsin

When you’re around me, I’m radioactive
Sen benim etrafımdayken ben radyoaktifim
My blood is burning, radioactive
Kanım yanıyor, radyoaktif
I’m turning radioactive
Radyoaktife dönüşüyorum
My blood is radioactive
Kanım radyoaktif
My heart is nuclear
Kalbim nükleer
Love is all that I feel
Hissettiğim bütün duygu aşk
Ready to be let down
Hayal kırıklığına hazır ol
Now I’m heading for a meltdown
Şimdi ben erimeye başlıyorum

Tonight I feel like neon gold
Bu gece parlak altın gibi hissediyorum
I take one look at you and I grow cold
Birini aldım sana baktım ve ben üşüyorum
And I grow cold
Ve ben üşüyorum
And I grow cold
Ve ben üşüyorum

When you’re around me, I’m radioactive
Sen benim etrafımdayken ben radyoaktifim
My blood is burning, radioactive
Kanım yanıyor, radyoaktif
I’m turning radioactive
Radyoaktife dönüşüyorum
My blood is radioactive
Kanım radyoaktif
My heart is nuclear
Kalbim nükleer
Love is all that I feel
Hissettiğim bütün duygu aşk
Ready to be let down
Hayal kırıklığına hazır ol
Now I’m heading for a meltdown
Şimdi ben erimeye başlıyorum

26 Ocak 2018 Cuma

DNCE – Dance (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

Dance (Dans)

Baby I, I got something to say t-t-tonight
Bebepim benim, benim bu g-gece söyleyecek bir şeylerim var
What you got to say?
Buna ne diyeceksin?
Every time I try to find the words
Her kelimeleri bulmaya çalıştığımda
Don’t come out right
Doğru çıkmıyor

And I can’t stop thinking about you
Ve senin hakkında düşünmeyi bırakamıyorum
No I can’t stop thinking about you
Hayır senin hakkında düşünmeyi bırakamıyorum
Do you want me?
Beni istiyor musun?
Do you need me?
Bana ihtiyacın var mı?
Cause I think I’m falling in love
Çünkü bence aşığım

Don’t go baby, bye-bye-bye
Gitme bebeğim, bay-bay-bay
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle
Oh no, don’t be sh-sh-shy-shy
Oh hayır, utangaç olma
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle

Baby, dance with me
Bebek, benimle dans et
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel

Beating heart
Çarpan kalp
Racing in my chest
Göğsümde yarışıyor
It’s beating hard, yeah
Bu çok güçlü çarpıyor, evet
Pretty girl
Tatlı kız
Let’s take it all the way
Hadi bütün yol boyunca al
Across the world
Dünya çapında

Cause I can’t stop thinking about you
Çünkü senin hakkında düşünmeyi bırakamıyorum
No I can’t stop thinking about you (Can’t stop thinking)
Hayır, senin hakkında düşünmeyi bırakamıyorum (Düşünmeyi bırakamıyorum)
Do you want me? (Do you want me?)
Beni istiyor musun? (Beni istiyor musun?)
Do you need me? (Do you need me?)
Bana ihtiyacın var mı? (Bana ihtiyacın var mı?)
Cause I think I’m falling in love (I think I’m falling in love)
Çünkü bence aşığım (Bence aşığım)

Don’t go baby, bye-bye-bye
Gitme bebeğim, bay-bay-bay
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle
Oh no, don’t be sh-sh-shy-shy
Oh hayır, utangaç olma
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle

Baby, dance with me
Bebek, benimle dans et
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel

Be my only one, and only for me
Benim tek aşkım ol ve sadece benim için
I’ll be your amor, be my mon chéri
Senin aşkın olacağım, benim sevgilim ol
Be my only one, and only for me
Benim tek aşkım ol ve sadece benim için
I’ll be your amor, be my mon chéri
Senin aşkın olacağım, benim sevgilim ol

Don’t go baby, bye-bye-bye
Gitme bebeğim, bay-bay-bay
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle
Oh no, don’t be sh-sh-shy-shy
Oh hayır, utangaç olma
Tell me that you want me to-ni-ni-night
Bu gece için benden ne istediğini söyle

Baby, dance with me
Bebek, benimle dans et
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel
Come on and dance with me
Gel ve benimle dans et
Clap your hands with me
Benimle birlikte alkışla
Go to France with me
Benimle Fransa’ya gel

Baby, baby we can go there
Bebek, bebek biz oraya gidebiliriz

Skylar Grey – Stand By Me (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 24

When the night has come
And the land is dark
And the moon is the only light we’ll see
No I won’t be afraid, no I won’t be afraid
Just as long as you stand, stand by me

Gece geldiğinde
Ve etraf karardığında
Ve ay göreceğimiz tek ışıkken
Hayır korkmayacağım, hayır korkmayacağım
Sen yanımda kaldığın sürece, yanımda kaldığın

So darlin’, darlin’, stand by me, oh stand by me
Oh stand, stand by me, stand by me

Haydi sevgilim,sevgilim, yanımda kal,yanımda kal
Yanımda,yanımda kal,yanımda kal

If the sky that we look upon
Should tumble and fall
And the mountains should crumble to the sea
I won’t cry, I won’t cry, no I won’t shed a tear
Just as long as you stand, stand by me

Gözlerimizle gördüğümüz gökyüzü
Devrilip düşse
Ve dağlar denizlere yıkılsa
Ağlamayacağım,ağlamayacağım hayır tek bir gözyaşı bile dökmeyeceğim
Sen yanımda kaldığın sürece, yanımda kaldığın

So darlin’, darlin’, stand by me, oh stand by me
Oh stand now, stand by me

Haydi sevgilim,sevgilim, yanımda kal,yanımda kal
Yanımda,yanımda kal,yanımda kal

Whenever you’re in trouble won’t you stand by me, oh stand by me
Oh stand by, stand by me
Stand by me

Başın belada olduğu zamanlarda yanımda kalmayacak mısın, ah yanımda kal
Yanımda kal,yanımda kal
Yanımda kal

Topic & Ally Brooke – Perfect (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 32

You’re not trying to change me
Even though I’m crazy

Beni değiştirmeye çalışmıyorsun
Deli olsam bile

When I talk too much then you take me home
Wearing no make-up think I’m beautiful
And when I’m all messed up, you let me be me

Çok konuşmaya başladığımda beni eve götürüyorsun
Makyajsız olsam bile güzel olduğumu düşünüyorsun
Ve ben yıkıldığımda, kendim olmama izin veriyorsun

There’s always gonna be somebody smarter
Someone prettier who works a litte harder
Someone that who ain’t afraid to take it farther
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect
I know there’s always gonna be somebody better
Someone easier who’s got it all together
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect

Her zaman daha akıllısı çıkacaktır
Biraz daha çabalayıp daha güzel olan biri
İlerlemekten korkmayan biri
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Biliyorum her zaman daha iyi biri olacaktır
Her şeyi kolayca bulunduran
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

Then you say I’m perfect
Then you say I’m perfect

Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

I know you never judge me
When I make it hard to love me

Biliyorum beni asla yargılamıyorsun
Kendimi sevmeyi zorlaştırdığımda

When I talk too much then you take me home
Wearing no make-up think I’m beautiful
And when I’m all messed up, you let me be me

Çok konuşmaya başladığımda beni eve götürüyorsun
Makyajsız olsam bile güzel olduğumu düşünüyorsun
Ve ben yıkıldığımda, kendim olmama izin veriyorsun

There’s always gonna be somebody smarter
Someone prettier who works a litte harder
Someone that who ain’t afraid to take it farther
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect
I know there’s always gonna be somebody better
Someone easier who’s got it all together
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect

Her zaman daha akıllısı çıkacaktır
Biraz daha çabalayıp daha güzel olan biri
İlerlemekten korkmayan biri
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Biliyorum her zaman daha iyi biri olacaktır
Her şeyi kolayca bulunduran
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

Then you say I’m perfect
Then you say I’m perfect

Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

There’s always gonna be somebody smarter
Someone prettier who works a litte harder
Someone that who ain’t afraid to take it farther
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect
I know there’s always gonna be somebody better
Someone easier who’s got it all together
And everytime I feel like I ain’t really worth it
Then you say I’m perfect

Her zaman daha akıllısı çıkacaktır
Biraz daha çabalayıp daha güzel olan biri
İlerlemekten korkmayan biri
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Biliyorum her zaman daha iyi biri olacaktır
Her şeyi kolayca bulunduran
Ve ne zaman buna değmediğimi düşünsem
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

Then you say I’m perfect
Then you say I’m perfect

Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun
Sonra sen kusursuz olduğumu söylüyorsun

25 Ocak 2018 Perşembe

The Saturdays – Not Giving Up (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 15

Not Giving Up (Vazgeçmeyeceğim)

[Verse 1: Rochelle:]
You took my heart from the dark
Kalbimi karanlıktan aldın
I’m falling hard
Sert düşüyorum
With you it’s light, you killed the shade
Seninle bu ışık, gölgeyi öldürdün
My burning pain
Yanan acılarım

[Pre-Chorus: Una]
I feel like something starting, starting
Bir şeyler başlıyormuş gibi hissettim, başlıyor
Playing in my head and it’s beating loud
Kafamda çalıyor ve bu yüksek sesle ritimleniyor
I feel like something starting, starting
Bir şeyler başlıyormuş gibi hissettim, başlıyor
Walking on the edge till we’re crashing down
Düşene kadar kenarda yürüyorum

[Chorus: All (led by Vanessa)]
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın

[Refrain: All (led by Mollie)]
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
I’m never giving up, not giving up on love
Asla vazgeçmeyeceğim, aşkta vazgeçmeyeceğim
Oh oh oh oh oh
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
I’m never giving up, not giving up on love
Asla vazgeçmeyeceğim, aşkta vazgeçmeyeceğim
Oh oh oh oh oh

[Verse 2: Mollie]
You’re under my skin, just stay right there
Tenimin altındasın, sadece tam orada kal
I want you there
Seni orada istiyorum
Let the rest fade away, it’s just you and me
Solmasına izin ver, bu sadece sen ve ben
What was meant to be
Bu olacağına vardı

[Pre-Chorus: Vanessa]
I feel like something starting, starting
Bir şeyler başlıyormuş gibi hissettim, başlıyor
Playing in my head and it’s beating loud
Kafamda çalıyor ve bu yüksek sesle ritimleniyor
I feel like something starting, starting
Bir şeyler başlıyormuş gibi hissettim, başlıyor
Walking on the edge till we’re crashing down
Düşene kadar kenarda yürüyorum

[Chorus: All (led by Vanessa)]
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın

[Refrain: All (led by Mollie)]
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
I’m never giving up, not giving up on love
Asla vazgeçmeyeceğim, aşkta vazgeçmeyeceğim
Oh oh oh oh oh
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
I’m never giving up, not giving up on love
Asla vazgeçmeyeceğim, aşkta vazgeçmeyeceğim

[Middle 8: Frankie]
Got me on overload
Aşırı yük bindirdi
I’ll be your rock of gold
Altın sayfan olacağım
Can we get overdosed on love?
Aşkta aşırı dozalabilir miyiz?
Got me on overload
Aşırı yük bindirdi
I’ll be your rock of gold
Altın sayfan olacağım
Can we get overdosed on love?
Aşkta aşırı dozalabilir miyiz?

[Bridge: Rochelle]
Oh oh oh, oh oh oh, oh oh oh
Oh oh oh, oh oh oh, oh oh oh

[Chorus: All (led by Vanessa)]
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın
Hit me so hard, outta nowhere
Bana öyle sert vur ki feleğim şaşsın
Starstruck, up in the air
Havada yıldız yağmuru
Got me, got me with my eyes wide open
Beni yakaladın, apaçık gözlerimle beni yakaladın

[Refrain: All (led by Mollie)]
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
I’m never giving up, not giving up on love
Asla vazgeçmeyeceğim, aşkta vazgeçmeyeceğim
Oh oh oh oh oh
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
If you tell me no, I’m not giving up, no
Eğer bana hayır dersen, vazgeçmeyeceğim, hayır
Oh oh oh oh oh