İngilizce Türkçe Sözlük







14 Aralık 2016 Çarşamba

Little Mix - Touch Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)





Touch
Dokunuş
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

You and I and nobody else
Sen ve ben, başkası değil
Feeling feelings I never felt
Hiç hissetmediğim hisleri hissetmek
The way you got me under your spell
Beni büyülemen gibi
Don't you keep it all to yourself
Herşeyi kendi başına yapma

So won't you take it, I feel like for the first time I am not faking
Öyleyse almaz mısın, bu kez numara yapmıyor gibiyim
Fingers on my buttons and now you're playing
Parmaklar düğmelerimde ve şimdi oynuyorsun
Master of anticipation
Sezgilerin efendisi
Don't you keep it all to yourself
Herşeyi kendi başına yapma

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için

Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To take control of my whole body
Bütün vücudumu kontrol etmek için
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet, all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)

Photograph with no T-shirt on
Üzerinde t-shirt'ü olmayan fotoğraf
Why you making me wait so long? (Wait so long)
Beni neden bu kadar bekletiyorsun (Bu kadar çok)
I promise to keep this a secret, I'll never tell
Bunu bir gibi tutacağıma söz veriyorum, asla söylemeyeceğim
But don't you keep it all to yourself
Ama herşeyi kendi başına yapma

So won't you take it, I feel like for the first time I am not faking
Öyleyse almaz mısın, bu kez numara yapmıyor gibiyim
Fingers on my buttons and now you're playing
Parmaklar düğmelerimde ve şimdi oynuyorsun
Master of anticipation
Sezgilerin efendisi
Don't you keep it all to yourself (To yourself)
Herşeyi kendi başına yapma (kendi başına)

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için

Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To take control of my whole body
Bütün vücudumu kontrol etmek için
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)

And now my whole week, my whole week is golden
Ve benim bütün haftam, bütün haftam altın gibi
Can you see me glowing? That's how I feel
Beni parlarken görebiliyor musun? Hissettiğim bu
And I'm not afraid to feed into emotions
Ve nefsime uymaktan korkmuyorum
'Cause I know that this could be something real
Çünkü bunun gerçek bir şey olabileceğini biliyorum

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için

Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To take control of my whole body
Bütün vücudumu kontrol etmek için
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh
Just a touch of your love, oh
Aşkına sadece bir dokunuş, oh

Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To knock me off of my feet all week
Bütün hafta ayaklarımı yerden kesmek için
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love is enough
Aşkına sadece bir dokunuş yeterli
To take control of my whole body
Bütün vücudumu kontrol etmek için
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love (Hey!)
Aşkına sadece bir dokunuş (Hey!)
Just a touch of your love
Aşkına sadece bir dokunuş

Selena Gomez - Sad Song Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Justin Bieber

Selena Gomez ile Justin Bieber'in yeni şarkısı Sad Song İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda. Eski sevgililerin şarkısı çok büyük hayran kitleleri tarafından heyecanla bekleniyordu.

Sad Song

Hüzünlü Şarkı

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!You and I,

Sen ve Ben

We're like fireworks and symphonies exploding in the sky,

Biz gökyüzünde patlayan, senfoni yapan havai fişekler gibiydik

With you, I'm alive,

Seninle, yaşıyorum

Like all the missing pieces of my heart,

Kalbimin eksik parçaları gibi

They finally collide,

Sonunda çarpıştılar

So stop right here in the moonlight,

İşte mehtabın tam altında dur

Cause I don't ever wanna close my eyes,

Çünkü bir daha gözlerimi kapatmak istemiyorum

Without you, I feel broke

Sensiz, eksik hissediyorum kendimi

Like I'm half of a whole,

Tıpkı bir bütünün yarısı gibi

Without you, I've got no hand to hold,

Sensiz, tutunacak bir elim yok

Without you, I feel torn,

Sensiz, parçalanmış hissediyorum

Like a sail in a storm,

Fırtınadaki bir yelken gibi

Without you, I'm just a sad song,

Sensiz, ben sadece üzgün bir şarkıyım

I'm just a sad song,

Sadece üzgün bir şarkıyım

With you, I fall,

Seninile, yıkılırım

It's like I'm leaving all my past,

Bütün geçmişimi bırakıyormuş gibi

in silhouettes up on the wall,

Duvardaki Siluetlerde

With you,

Seninle

I'm a beautiful mess,

Güzel bir karma karışıklığım

It's like we're standing hand in hand with all our fears up on the edge,

Sanki uçurumun kenarında bütün korkularımız elimizde bekliyor gibi

So stop right here in the moonlight,

İşte mehtabın tam altında dur

Cause I don't ever wanna close my eyes,

Çünkü bir daha gözlerimi kapatmak istemiyorum

Without you, I feel broke

Sensiz, eksik hissediyorum kendimi

Like I'm half of a whole,

Tıpkı bir bütünün yarısı gibi

Without you, I've got no hand to hold,

Sensiz, tutunacak bir elim yok

Without you, I feel torn,

Sensiz, parçalanmış hissediyorum

Like a sail in a storm,

Fırtınadaki bir yelken gibi

Without you, I'm just a sad song,

Sensiz, ben sadece üzgün bir şarkıyım

I'm just a sad song,

Sadece üzgün bir şarkıyım


You're the perfect melody,

Sen mükemmel bir melodisin

The only harmony,

Tek ahenk

I wanna hear,

Duymak istiyorum

You're my favorite part of me,

Sen benim en sevdiğim parçamsın

With you standing next to me,

Yanımda dururken

I've got nothing to fear,

Korkacak bir şeyim yok

Without you, I feel broke

Sensiz, eksik hissediyorum kendimi

Like I'm half of a whole,

Tıpkı bir bütünün yarısı gibi

Without you, I've got no hand to hold,

Sensiz, tutunacak bir elim yok

Without you, I feel torn,

Sensiz, parçalanmış hissediyorum

Like a sail in a storm,

Fırtınadaki bir yelken gibi

Without you, I'm just a sad song,

Sensiz, ben sadece üzgün bir şarkıyım

I'm just a sad song,

Sadece üzgün bir şarkıyım

Without you, I feel broke

Sensiz, eksik hissediyorum kendimi

Like I'm half of a whole,

Tıpkı bir bütünün yarısı gibi

Without you, I've got no hand to hold,

Sensiz, tutunacak bir elim yok

Without you, I feel torn,

Sensiz, parçalanmış hissediyorum

Like a sail in a storm,

Fırtınadaki bir yelken gibi

Without you, I'm just a sad song,

Sensiz, ben sadece üzgün bir şarkıyım

I'm just a sad song,

Sadece üzgün bir şarkıyım

10 Aralık 2016 Cumartesi

OneRepublic - Let's Hurt Tonight Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

OneRepublic yeni şarkısı İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi

Let's Hurt Tonight

Acıtalım Bu Gece

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!When, when we came home

Eve geldiğimizde

Worn to the bones

Kemiklere büründüğümüzde

I told myself, "this could get rough"

Kendime dedim : ''Bu sert olabilir.''

And when, when I was off, which happened a lot

Ve ben yorgunken şu başıma çok geldi;

You came to me and said, "that's enough"

Sen geldin ve dedin ki: ''Yeter artık''

Oh, I know that this love is pain

Ooo , bu aşkın acı olduğunu biliyorum

But we can't cut it from out these veins, no

Ama bunu damarlarımızdan kesip atamayız

So I'll hit the lights and you lock the doors

Işıkları açacağım sen de kapıyı kilitle

We ain't leaving this room 'til we both feel more

Bu odadan ayrılmayacağız daha fazlasını hissedene kadar

Don't walk away, don't roll your eyes

Uzağa gitme , gözlerini kaçırma

They say love is pain, well darling, let's hurt tonight

Aşkın acı olduğunu söylüyorlar, o zaman bu gece acıtalım sevgilim

Ah-ooh-ooh, ah-ooh-ooh

When, when you came home

Sen eve geldiğinde

Worn to the bones

Kemiklere büründüğünde

I told myself, "this could get rough"

Kendime dedim: ''Bu sert olabilir.''

Oh, I know you're feeling insane

Ooo deli gibi hissettiğini biliyorum

Tell me something that I can explain, oh

Bana açıklayamayacağım bir şey söyle

I'll hit the lights and you lock the doors

Işıkları açacağım sen de kapıyı kilitle

Tell me all of the things that you couldn't before

Bana daha önce yapmadığın her şeyi söyle

Don't walk away, don't roll your eyes

Uzağa gitme , gözlerini kaçırma

They say love is pain, well darling, let's hurt tonight

Aşkın acı olduğunu söylüyorlar, o zaman bu gece acı sevgilim

If this love is pain, well darling, let's hurt, oh tonight

Eğer bu aşk acıysa bu gece acıtalım sevgilim

Ah-ooh-ooh, ah-ooh-oohSo you hit the lights and I'll lock the doors

Işıkları aç ben de kapıyı kilitleyeceğim

Let's say all of the things that we couldn't before

Daha önce yapmadığımız bütün şeyleri söyleyelim

I won't walk away, won't roll my eyes

Uzağa gitmeyeceğim, gözlerimi kaçırmayacağım

They say love is pain, well darling, let's hurt tonight

Aşkın acı olduğunu söylüyorlar, o zaman bu gece acıtalım sevgilim

If this love is pain, then honey let's love tonight

Eğer bu aşk acıysa canım, sevelim bu gece

9 Aralık 2016 Cuma

Nicki Minaj - Black Barbies Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Nicki Minaj'in yeni şarkısı Black Barbies İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda

Black Barbies
Siyah barbiler
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Mike Will Made It Nigga
Mike Will Made It (sanatçı) Zenci
Sremm Life
Rae Sremmurd'un bir albümü
Black Barbies in the city
Siyah barbiler şehirde
Fat ass and pretty titties
Dolgun popo ve tatlı göğüsler
Get dummies for they money
Para için taklitlerini al
You sent flowers but I wish I didn't receive 'em
Çiçek gönderdin ama ben onları almayı istemezdim
All your lies I wish I didn't believe 'em
Tüm yalanlarına inanmamayı dilerdim

That boy is a real pussy pleaser
Bu çocuk gerçek bir muhallebi çocuğu
All that fetty but he never met Masika
Bütün kekolar içinde ama o Masika ile hiç tanışmadı
Tuck the chrome 22 in his sneaker
Ayakkabısında chrome 22(küçük tabanca) var
El Chapo but he crazy like La Quica
El Chapo ama o çılgın tıpkı La Quica gibi
Young girls always lookin' for a soulmate
Genç kızlar hep ruh ikizini arıyor
But I shoulda listened to what momma told me
Ama annemin söylediklerini dinlemeliydim
Furry moon boots, shades Dita
Tüylü botlar, güneş gözlükleri
Too high to give a shit about PETA
PETA'ya bir bok vermek için çok yüksek
////PETA(Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler)////

Sativa so strong I'm not blinkin'
Esrar çok güçlü, kafası gitmiyor
What in the world was I thinkin'?
Dünyadayken ne düşünüyordum?
New day, new money to be made
Yeni gün, Yeni para
New things for them to imitate
Onların taklitlerini yapmak için yeni şeyler
I'm a fukin' black barbie
Ben lanet bir siyah barbiyim
Pretty face, perfect body
Tatlı yüz, mükemmel vücut
Pink seats in the 'Rari
Ferrari'deki pembe koltuklar
Always fuck him like I'm sorry
Her zaman söğüşle onu üzgünüm der gibi
Who the fuck is gon' protect her?
O kızı kim koruyacak peki?
If I really gotta check her
O kızı gerçekten kontrol etmem gerekiyorsa
Peter piper picked a pepper
Kavalcı Peter bir birber aldı (P tekerlemesi)
And my cake is triple decker
Ve benim pastam üç katlı

No Flex Zone, No Flex Zone
Esnek bölge yok, esnek bölge yok
(Yeah, oh no, no, no, no) No Flex Zone
(Evet, oh, hayır hayır) Esnek bölge yok

I see these silly nigga's flexin', it's a no zone
You gon' be floatin' in dem rivers like you know Joan
Island girl, Donald Trump want me go home
Still pull up with my wrist lookin' like a snowcone
She said she got a hit record, I said "Oooh shit!"
Picked up my phone cause I had to call "Bullshit!"
These bitches havin' nightmares of my new shit
These bitches pussy and they don't ever do shit
Hahaha, get it? Douche it-... hahahahahahaha
Half a mili on the Maybach Pullman, bought it
Now I'm prayin' all my foreigns don't get deported
Niggas love me so much they be sendin' me gifts
And these clown niggas actin', I'm a send 'em some skits
Bitches can't rap for shit, I'm a send 'em some tips
All these bitches is my sons, should be suckin' my tits

(Yeah, oh no, no, no, no, yeah, oh no, no, no, no)

Now usually I don't do this, I'm Popeye, she's Brutus
Usually I'm a Christian but this peace is Buddhist
All of my niggas draw but none of them Cartoonists
Usually I'm the baddest, usually I'm the cutest
Usually I'm the flyest, usually you're the stewardess
And we ain't playin' ball but usually its some shooters
Are these bitches drunk? These bitches ain't lucid
Go against the queen your career will be elusive
Where your plaques? Where them stocks? Word to NASDAQ
Bitches ass-back, they was never in my tax-brack
(Yeah, oh no, no, no, no, yeah, oh no, no, no, no)

That boy is a real pussy pleaser
Bu çocuk gerçek bir muhallebi çocuğu
All that fetty but he never met Masika
Bütün kekolar içinde ama o Masika ile hiç tanışmadı
Tuck the chrome 22 in his sneaker
Ayakkabısında chrome 22(küçük tabanca) var
El Chapo but he crazy like La Quica
El Chapo ama o çılgın tıpkı La Quica gibi
Young girls always lookin' for a soulmate
Genç kızlar hep ruh ikizini arıyor
But I shoulda listened to what momma told me
Ama annemin söylediklerini dinlemeliydim
Furry moon boots, shades Dita
Tüylü botlar, güneş gözlükleri
Too high to give a shit about PETA
PETA'ya bir bok vermek için çok yüksek

That girl is a real crowd pleaser
Small world, all her friends know of me
Young bull living like an old geezer
Quick release the cash, watch it fall slowly
Frat girls still tryna get even
Haters mad for whatever reason
Smoke in the air, binge drinking
They lose it when the DJ drops the needle

Zayn - I Don't Wanna Live Forever Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft.Taylor Swift



One Direction grubundan ayrılarak müzik kariyerine tek başına devam eden ve Pillowtalk, BeFour gibi çok sayıda başarılı şarkıya imza atan Zayn Malik Yeni şarkısı I Don't Wanna Live Forever yayınlandı. Taylor Swift'in eşlik ettiği şarkısını İngilizce Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi karşınızda.


I Don't Wanna Live Forever
Sonsuza Kadar Yaşamak İstemiyorum
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Been sitting eyes wide open behind these four walls, hoping you'd call
Bu dört duvarın içinde gözlerim açık bekliyorum, arayacağını umarak
It's just a cruel existence like there's no point hoping at all
Biliyorum bu sadece zalim bir durum, hayal kurmanın bir mantığı yok


Baby, baby, I feel crazy, up all night, all night and every day
Bebeğim,bebeğim, delice hissediyorum,bütün gece,tüm gece ve her gün
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şeyler ver,oh,ama hiçbir şey söylemiyorsun
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don't wanna live forever, 'cause I know I'll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum,biliyorum ki boşluk içinde yaşarım
And I don't wanna fit wherever
Ve herhangi bir yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum

I'm sitting eyes wide open and I got one thing stuck in my mind
Gözlerim açık bekliyorum ve aklıma takılan bir şey var
Wondering if I dodged a bullet or just lost the love of my life
Merak ediyorum,acaba bir kurşundan mı kurtuldum yoksa hayatımın aşkını mı kaybettim?

Baby, baby, I feel crazy, up all night, all night and every day
Bebeğim,bebeğim, delice hissediyorum,bütün gece,tüm gece ve her gün
I gave you something, but you gave me nothing
Sana çok şey verdim,sense hiçbir şey
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don't wanna live forever, 'cause I know I'll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum,biliyorum ki boşluk içinde yaşarım
And I don't wanna fit (fit, babe) wherever (wherever)
Ve herhangi bir yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum

I've been looking sad in all the nicest places
Üzgün yüzümle bütün güzel mekanlardayım
Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,delice hissediyorum
I see you around in all these empty faces
Bütün bu boş yüzlerde seni görüyorum
All night, all night and every day
Bütün gece,tüm gece ve her gün
I've been looking sad in all the nicest places
Üzgün yüzümle bütün güzel mekanlardayım
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şeyler ver,oh,ama hiçbir şey söylemiyorsun
Now I'm in a cab, I tell 'em where your place is
Şimdiyse bir takside senin evini söylüyorum
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don't wanna live forever, 'cause I know I'll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum,biliyorum ki boşluk içinde yaşarım
And I don't wanna fit wherever
Ve herhangi bir yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum

I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece, sen eve dönene kadar adını haykırmak istiyorum
Until you come back home
Sen eve dönene kadar

3 Aralık 2016 Cumartesi

Machine Gun Kelly - Bad Things Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Bad Thing şarkısının İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Bad Things
Kötü Şeyler
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!


Am I out of my head?
Aklımı mı kaçırıyorum?
Am I out of my mind?
Aklımı mı kaçırıyorum?
If you only knew the bad things I like
Keşke sadece sevdiğim kötü şeyleri bilseydin
Don't think that I can explain it
Bunu açıklayamayacağımı düşünme
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor
Don't matter what you say
Ne dediğin önemli değil
Don't matter what you do
Ne yaptığın fark etmez
I only wanna do bad things to you
Tek isteğim sana kötü şeyler yapmak
So good, that you can't explain it
Çok iyi , bunu açıklayamaman
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor

Nothing's that bad
Hiçte kötü değil
If it feels good
İyi hissettiriyor
So you come back
Yani sen geliyorsun
Like I knew you would
Sanki yapacağını biliyormuş gibiyim
And we're both wild
Ve ikimizde çılgınız
And the night's young
Ve gece daha genç
And you're my drug
Ve sen benim ilacımsın
Breathe you in 'til my face numb
Nefesini içime çekiyorum yüzüm uyuşana kadar
Drop it down to that bass drum
Onu şu bas davuluna sürükle
I got what you dream about
Hayalini kurduğum şeye sahibim
Nails scratchin' my back tatt
Tırnakların sırtımda ki dövmeyi çiziyor
Eyes closed while you scream out
Sen çığlık atarken gözler kapanıyor
And you keep me in with those hips
Ve kalçalarınla beni tutuyorsun
While my teeth sink in those lips
Ve dişlerim o dudakların içine işlerken
While your body's giving me life
Ve vücudun bana hayat verirken
And you suffocate in my kiss
Ve öpücüğümde boğulurken
Then you said
Sonra diyorsun ki

I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body so I can take you wherever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim
Like I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body I can look at you whenever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim

Am I out of my head?
Aklımı mı kaçırıyorum?
Am I out of my mind?
Aklımı mı kaçırıyorum?
If you only knew the bad things I like
Keşke sadece sevdiğim kötü şeyleri bilseydin
Don't think that I can explain it
Bunu açıklayamayacağımı düşünme
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor
Don't matter what you say
Ne dediğin önemli değil
Don't matter what you do
Ne yaptığın fark etmez
I only wanna do bad things to you
Tek isteğim sana kötü şeyler yapmak
So good, that you can't explain it
Çok iyi , bunu açıklayamaman
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor

I can't explain it
Bunu açıklayamam
I love the pain
Acısını seviyorum
And I love the way that your breath
Ve nefes alışını seviyorum
Numbs me like novocain*
Novokain* gibi beni hissizleştiriyor
And we are
Ve biz
Always high keep it strange
Her daim tuhafız
Ok, yeah, I'm insane
Evet, hep böyle garip olalım
But you the same
Ama sen de öylesin
Let me paint the picture
Resim çizmeme izin ver
Couch by the kitchen
Mutfaktaki kanepede
Nothin' but your heels on losing our religion
Üzerinde topuklulardan başka bir şey yok
You're my pretty little vixen
Sen benim küçük cadımsın
And I'm the voice inside your head 
Ben ise senin kafandaki sesim;
That keeps telling you to listen to all the bad things I say
Söylediğim kötü şeylere kulak vermeni söyleyen
And you said
Ve sen diyorsun ki

I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body so I can take you wherever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim
Like I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body I can look at you whenever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim

Am I out of my head?
Aklımı mı kaçırıyorum?
Am I out of my mind?
Aklımı mı kaçırıyorum?
If you only knew the bad things I like
Keşke sadece sevdiğim kötü şeyleri bilseydin
Don't think that I can explain it
Bunu açıklayamayacağımı düşünme
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor
Don't matter what you say
Ne dediğin önemli değil
Don't matter what you do
Ne yaptığın fark etmez
I only wanna do bad things to you
Tek isteğim sana kötü şeyler yapmak
So good, that you can't explain it
Çok iyi , bunu açıklayamaman
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor
The way we love, is so unique
Sevgimiz benzersiz
And when we touch, I'm shivering
Ve dokunduğumuzda titriyorum
And no one has to get it
Ve kimse bunu elde etmek zorunda değil
Just you and me
Sadece sen ve ben
Cause we're just living
Çünkü biz sadece yaşıyoruz
Between the sheets
Sayfalarin arasında

I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body so I can take you wherever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim
Like I want you forever
Seni sonsuza kadar istiyorum
Even when we're not together
Birlikte olmasak bile
Scars on my body I can look at you whenever
Vücudumda ki izlerinle seni her yere yanımda taşıyabilirim

Am I out of my head?
Aklımı mı kaçırıyorum?
Am I out of my mind?
Aklımı mı kaçırıyorum?
If you only knew the bad things I like
Keşke sadece sevdiğim kötü şeyleri bilseydin
Don't think that I can explain it
Bunu açıklayamayacağımı düşünme
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor
Don't matter what you say
Ne dediğin önemli değil
Don't matter what you do
Ne yaptığın fark etmez
I only wanna do bad things to you
Tek isteğim sana kötü şeyler yapmak
So good, that you can't explain it
Çok iyi , bunu açıklayamaman
What can I say, it's complicated
Ne diyebilirim ki, anlaşılması zor

Novocain: Lokal anestezide kullanılan bir ilaç

Noah Cyrus - Make Me (Cry) Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Labrinth

Noah Cyrus'un Make me adlı şarkısının ingilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi

Make Me (Cry)

Ağlatıyor Beni

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never hated you like I do right now

Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim

'Cause all you ever do is make me...

Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

Gave you up 'bout 21 times

Senden neredeyse 21 kez vazgeçtim

Felt those lips, tell me 21 lies, yeah

O dudakların bana 21 yalan söylediğini hissettim

You'll be the death of me

Sen benim ölümüm olacaksın

Sage advice

Bilgece bir öğüt

Love-lovin' you could make Jesus cry

Seni sevmek İsa'yı ağlatabilirdi

When I hear you're sayin' "Darling,

Sevgilim dediğini duyduğumda

Your kiss is like an antidote."

Öpücüğün bir panzehir gibi

I'm fightin' like I'm Ali,

Ali'ymişim gibi savaşıyorum

But you got me on the ropes

Ama sen beni köşeye sıkıştırıyorsun

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never hated you like I do right now

Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim

'Cause all you ever do is make me...

Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı.

Couldn't hear the thunder

Fırtınayı duyamadım

But I heard your heart race

Ama kalbinin hızlı attığını duydum

Couldn't see the rain

Yağmuru göremedim

We're too busy makin' hurricanes, yeah

Kasırgalar yaratmakla çok meşguluz

Love ain't easy when it ain't my way

Aşk kolay değil eğer benim istediğim gibi değilse

But it gets hard, when you ain't here makin' me crazy

Ama sen burada olmayıp beni delirtmezken zorlaşıyor

Baby, say the word, darlin'

Bebeğim sevgilim sözcüğünü söyle

You know just how to hold the sucker down

Bir salağı alt etmeyi çok iyi biliyorsun

So I see you in the morning

Yani sabah görüşürüz

I can't watch you walk out

Gitmeni seyredemem

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never hated you like I do right now

Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim

'Cause all you ever do is make me...

Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

Cry

Ağlamak

Cry

Ağlamak

Cry

Ağlamak

Hear the thunder

Fırtınayı duy

See the rain

Yağmuru gör

Yeah

Evet

Keep on makin' me cry

Beni ağlatmaya devam et

Yeah

Evet

Hey, hey, yeahKeep makin' me scream and holler

Beni bağırtmaya ve çığlek attırmaya devam et

Keep on makin' me cry

Beni ağlatmaya devam et

You don't know what you're doin' to me

Bana ne yaptığını bilmiyorsun

Hey, hey, yeah

Evet

YeahI never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never needed you like I do right now

Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı

I never hated you like I do right now

Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim

'Cause all you ever do is make me...

Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

Beyoncé - All Night Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Şarkı 3. Dakikada başlıyor

Beyonce'nin yeni şarkısı All Nighr İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çeviri

All Night
Bütün Gece
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

I found the truth beneath your lies
Yalanların altında doğruyu buldum
And true love never has to hide
Ve gerçek aşk saklanmaya asla gerek duymaz
Trade your broken wings for mine
Senin kırık kanatlarını benimkilerle takas yapacağım
I've seen your scars and kissed your crimes
Yara izlerini gördüm ve suçunu öptüm

So many people that I know, they're just tryna touch ya
Tandığım birçok insan sana dokunmaya çalışıyor
Kiss up and rub up and feel up
Öp, okşa ve hisset
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset
Give you some time to prove that I can trust ya again
Sana yeniden güvenebilmem için zaman veriyorum
I'm gonna kiss up and rub up and feel up
Öpeceğim,okşayacağım ve hissedeceğim
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset

All night long
Bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
All I wanna, ain't no other
Bütün istediğim, bakılarının olmaması
We together, I remember
Beraberiz, düşünüyorum da
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca

Our love was stronger than your pride
Aşkımız gururundan daha güçlüydü
Beyond your darkness, I'm your light
Kranlığının ötesinde senin ışığınım
If you get deep, you touch my mind
Derine inersen, zihnime ulaşırsın
If you get deep, you touch my mind
Derine inersen zihnime ulaşırsın
Baptize your tears and dry your eyes
Gözyaşlarını sil, gözlerini kurut
Baptize your tears and dry your eyes
Gözyaşlarını sil, gözlerini kurut

So many people that I know, they're just tryna touch ya
Tandığım birçok insan sana dokunmaya çalışıyor
Kiss up and rub up and feel up
Öp, okşa ve hisset
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset
Give you some time to prove that I can trust ya again
Sana yeniden güvenebilmem için zaman veriyorum
I'm gonna kiss up and rub up and feel up
Öpeceğim,okşayacağım ve hissedeceğim
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset

All night long
Bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
All I wanna, ain't no other
Bütün istediğim, bakılarının olmaması
We together, I remember
Beraberiz, düşünüyorum da
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca

They say true love's the greatest weapon
Gerçek sevginin en büyük silah olduğunu söylüyorlar
To win the war caused by pain, pain
Acıdan oluşan savaşı kazanmak için
But every diamond has imperfections
Her elmasın kusuru vadır
But my love's too pure to watch it chip away
Fakat benim kaybolmasını izlemek için fazla saf
Oh nothing real can be threatened
Hiçbir gerçek göz korkutamaz
True love breathes salvation back into me
Gerçek aşk kurtuluş için bana nefes verir
With every tear came redemption
Her gözyaşının kefalet olmasıyla birlikte
And my torturer became a remedy
Bana sıkıntı veren şey tedaviye dönüştü

So many people that I know, they're just tryna touch ya
Tandığım birçok insan sana dokunmaya çalışıyor
Kiss up and rub up and feel up
Öp, okşa ve hisset
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset
Give you some time to prove that I can trust ya again
Sana yeniden güvenebilmem için zaman veriyorum
I'm gonna kiss up and rub up and feel up
Öpeceğim,okşayacağım ve hissedeceğim
Kiss up and rub up and feel up on ya
Üstünde öp, okşa ve hisset

All night long
Bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca
All I wanna, ain't no other
Bütün istediğim, bakılarının olmaması
We together, I remember
Beraberiz, düşünüyorum da
Sweet love all night long
Tatlım bütün gece boyunca

How I missed you, my love
Nasılda özledim seni, aşkım

Kehlani - Distraction Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Kehlani'nin yeni şarkısı Distraction İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda

Distraction
Oyalanmak
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Do you, do you, do you wanna be….
İstiyo, istiyo, istiyor musun...

Do me a favor, pick me up, take me out later
Bana bir iyilik yap, beni al, sonra dışarı çıkar
Don’t worry about no paper, cause I got much stacked up for nights like this
Kağıt(para) yok diye telaş yapmayın, çünkü böyle geceler için baya stok yaptım
My life can get crazy, I deal with shit on the daily
Çıldırabilirim, her gün başka bi bokla uğraşıyorum
But baby I’m thinking maybe, we could agree to work it out like this
Ama bebeğim bence olabilir, bunu böyle yapmayı kabul edebiliriz

I need you (you, oh) to give me your time (give me your time)
Bana vakit ayırmana ihtiyacım var
I need you (you, oh) to not wanna be mine
Benim olmak istemediğin için sana ihtiyacım var

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun
Yeah, yeah
Evet, evet

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun?

I need you to respect it, yeah, yeah, yeah, yeah
Buna saygı göstermen ihtiyacım var, evet
Sometimes this shit get me stressing
Bazen bu b*k beni streslendiriyor
So I need you with me
Ve benimle olmana ihtiyacım var
To keep me right and keep me up all night
Ayakta durmak için ve tüm gece uyumamak için
We can get faded
Solabiliriz
This life can make you so jaded
Bu hayat seni bezdirebilir
So we can stay shaded
Böylece gölgede kalabiliriz
Just to us and try to get it right
Sadece bizim için ve doğru dürüst yapmayı deneyebiliriz

I need you (you, oh) to give me your time (give me your time)
Bana vakit ayırmana ihtiyacım var
I need you (you, oh) to not wanna be mine
Benim olmak istemediğin için sana ihtiyacım var

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun
Yeah, yeah
Evet, evet
Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun?

I can’t say I give my all
Herşeyimi vereceğim diyemem
But tonight, I’d risk it all
Ama bu gece, herşeyimi riske attım
Woah, woah, woah
Are you down to be….
Birini düşürmek mi....

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun
Yeah, yeah
Evet, evet

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun
Yeah, yeah
Evet, evet

Are you down to be a distraction baby
Vakit geçirmek için birini düşürmek mi istiyorsun
But don’t distract me, let me ask you baby
Beni rahatsız etme, sana birşey söyleyeyim mi bebeğim
Do you, do you, do you wanna be a distraction baby
Oyalanacak birini mi istiyorsun bebeğim
Do you, do you, do you wanna be
İstiyor musun

OK Go – The One Moment Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Ok Go adlı Amerikalı Rock Grubunun yeni şarkısı The One Moment

The One Moment
Bir an
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

You're right
Haklısın
There is nothing more lovely
Güzel olan hiçbir şey kalmadı
There's nothing more profound
Samimi olan hiçbir şey kalmadı
Than the certainty
Ciddiyetten başka
Than the certainty
Ciddiyetten başka

That all of this will end
Tüm bunlar sona erecek
That all of this will end
Tüm bunlar sona erecek

So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So while the mud
Yani çamurdayken
Reclaims our footprints
Ayak izlerimiz siliniyor
And while our bones keep looking back
Ve kemiklerimiz geriye bakıyorken
At the overgrowth that's swallowing the path
Boğazımız aşırı büyümede

There for the grace of god go we
Orası Tanrının bize armağanı
There for the grace of god go we
Orası Tanrının bize armağanı
There for the grace of time and chance and entropy's cruel hands
Orası zamanın lütfu ve şansı ve Entropi'nin zalim elleri


So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So won't you stay here with me?
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build till we've blistered our hands?
Ellerimiz şişene kadar inşa etmeyecek miyiz?

So won't you stay here with me
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build us some temples
Ve kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller
And burn them all right down
Ve hepsini yak gitsin

So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So won't you stay here with me?
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build till we've blistered our hands?
Ellerimiz şişene kadar inşa etmeyecek miyiz?

This will be the one thing we remember
Hatırladığımız tek şey bu olacak

So won't you stay here with me
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build us some temples
Ve kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller
Build us some temples
Kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller

This will be
Bu
This will be the one moment that matters
Bu önemli bir an olacak
And this will be
Evet olacak

The one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey

2 Aralık 2016 Cuma

Jessie J - Can't Take My Eyes Off You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

Jessie J'nin yeni şarkısı Can't Take My Eyes Off You İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda

Can't Take My Eyes Off You

Gözlerimi senden alamıyorum

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!Make Up Forever, life is a stage

Sonsuza dek uydur gitsin, hayat bir sahne

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off of you

Gözlerimi senden alamıyorum

You'd be like Heaven to touch

Dokunmak için cennet gibiydin

I wanna hold you so much

Seninle kalmayı çok istiyorum

At long last love has arrived

En uzun aşka ulaşana kadar

And I thank God I'm alive

Ve yaşadığım için tanrıya teşekkür ediyorum

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

Pardon the way that I stare

Dikizlediğim için kusura bakma

There's nothing else to compare

Bakılacak başka kimse yok

The sight of you leaves me weak

Bakışların beni çaresiz bırakıyor

There are no words left to speak

Konuşacak hiçbir kelime kalmadı

But if you feel like I feel

Ama benim gibi hissediyorsan

Please let me know that it's real

Lütfen bunun gerçek olduğunu söyle

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

And if it's quite alright

Ve bu cümle biraz fazla iyi olduysa

I need you, baby

Sana ihtiyacım var, bebeğim

To warm a lonely night

Yanlız bir geceyi ısıtmak için

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

Trust in me when I say:

Şunu dediğimde bana güven:

Oh, pretty baby

Oh, tatlı bebeğim

Don't bring me down, I pray

Beni üzme, Dua ediyorum

Oh, pretty baby, now that I found you, stay

Oh, tatlı bebeğim, Seni şimdi buldum, bekle

And let me love you, baby

Ve seni sevmeme izin ver, bebeğim

Let me love you

Seni sevmeme izin ver

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off of you

Gözlerimi senden alamıyorum

You'd be like Heaven to touch

Dokunmak için cennet gibiydin

I wanna hold you so much

Seninle kalmayı çok istiyorum

At long last love has arrived

En uzun aşka ulaşana kadar

And I thank God I'm alive

Ve yaşadığım için tanrıya teşekkür ediyorum

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

And if it's quite alright

Ve bu cümle biraz fazla iyi olduysa

I need you, baby

Sana ihtiyacım var, bebeğim

To warm a lonely night

Yanlız bir geceyi ısıtmak için

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

Trust in me when I say:

Şunu dediğimde bana güven:

Oh, pretty baby

Oh, tatlı bebeğim

Don't bring me down, I pray

Beni üzme, Dua ediyorum

Oh, pretty baby, now that I found you, stay

Oh, tatlı bebeğim, Seni şimdi buldum, bekle

And let me love you, baby

Ve seni sevmeme izin ver, bebeğim

Let me love you

Seni sevmeme izin ver

26 Kasım 2016 Cumartesi

The Weeknd - M A N I A Şarkı Sözleri (Türkçe Çevirisi)



The Weekend'in yeni albümü Starboy'un çok beğenilen şarkılarından biri olan M A R I A 'nın İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karışınızda

M A N I A
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

The reasons I can't have you
Sana sahip olamama nedenlerimi
Are so easy to fix
Düzeltmek çok kolay
I didn't really plan to
Gerçekten planlamadım
But Imma do it for this
Ama bunun için yapacağım

The reasons I can't have you
Sana sahip olmama nedenlerim
Isn't so complicated
Çok karışık değil
Baby if you let me I won't hesitate
Bebeğim bana izin verirsen tereddüt etmem

All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)
All I know is this
Tüm bildiğim bu
All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)

I ran outta tears when I was eighteen
On sekiz yaşına geldiğimde göz yaşlarım tükendi
So nobody made me but the main streets
Yani beni kimse değil bu caddeler yarattı
Cause too many people think they made me
Çünkü çok fazla insan beni yarattığını düşünüyor
Well if they really made me, than replace me
Peki beni gerçekten onlar yarattıysa, değiştirsinler beni
Homeless, to Forbes* list, these niggas bring no stress
Evsiz, Forbes listesine, bu zenciler stres yapmıyor
I feel like I'm Moses, I feel like I'm chosen
Kendimi Musa gibi hissediyorum, seçilmiş gibi hissediyorum
And if you're with my nigga then your girls single to me
Ve eğer benim zencimleysen, o zaman kızların bana bekar
I don't give a damn if a nigga said you knew me
Bir zenci beni tanıdığını söylediğinde, umurumda bile değil
Grew up with no father so nobody ever son me
Baba olmadan büyüdüm, bu yüzden kimse bana değil
My flow too sick Kevin Costner couldn't touch me
Akıntı çok dengesiz Kevin Costner bana dokunamadı
I know you wished that nobody ever loved me
Kimsenin beni sevmediğini dilediğini biliyorum
I feel useless when I'm never makin money
Hiç para kazanamadığım zaman işe yaramaz hissediyorum
Well this is the life we always fantasized
Hep hayalini kurduğumuz hayat bu
Rich folk problem through a queen street nigga's eyes
***
Every time you see me pull up in that aventadors
Beni her gördüğünde bu aventadorları kaldır
Just know we be grinding on them sidewalks
Onların kaldırımlarına aşındığımızı bilelim

Sidewalks saved my life
Kaldırımlar hayatımı kurtardı
They don't know ever lie
Hiçbirinin yalan olmadığını bilmiyorlar
Show me all the sides
Her iki tarafı da göster bana
They don't let me down
Beni hayal kırıklığına uğratmıyorlar

Everybody here wants you
Burada herkes seni istiyor
My love, my love
Aşkım, aşkım
And I know that you want him too
Ve ben de onu istediğinizi biliyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
I ask you what your heart desires
Kalbin ne istediğini soruyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
You tell me I'm the only one
Söyle bana bir tanen miyim
My love, my love
Aşkım, aşkım
It's a lie, a lie
Bu bir yalan, bir yalan

I catch you every time
Seni her seferinde yakalarım
In your lies, your lies
Yalan söylerken, yalan söylerken
Every time you close your eyes
Hepsinde de gözlerini kapattın
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talk, talkin, talkin
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you talk, talkin, talkin
Konuştuğunda, konuştuğunda

I'm find ways to articulate the feeling I'm going through
Geçmekte olduğum hissi ifade etmenin yollarını bulurum
I just can't say I don't love you
Sadece senin sevmediğimi söyleyemem
Cause I love you
Çünkü seviyorum
It's hard for me to communicate the thoughts that I hold
Düşüncelerimi aktarmam benim için çok zor
But tonight I'm going to let you know
Ama bu gece sana haber vereceğim
Let me tell the truth
Bana gerçeği söyleyeceksin
Baby let me Tell the truth, yeah
Bebeğim bana gerçeği söyleyeceksin, evet

You know what I'm thinking
Ne düşündüğümü biliyorsun
I see it in your eyes
Bunu gözlerinde görüyorum
You hate that you want me
Beni istemenden nefret ediyorum
Hate it when you cry
Ağlamandan nefret ediyorum
Your scared to be lonely
Yanlız kalmaktan korkuyorsun
Especially in the night
Özellikle gece
I'm scared that I miss you
Seni özlemekten nefret ediyorum
Happens every time
Her seferinde olan şey
I don't want this feeling
Bu duyguyu istemiyorum
I can't afford love
Aşkı göze alamam
I tried to find me some
Kendimi bulmaya çalıştım
To pull us apart
Bizi parçalara ayırmak için
It ain't working cause your perfect
İşe yaramıyor çünkü sen mükemmelsin
And I know that your worth it
Ve biliyorum ki sen buna değersin
I can't walk away
Uzaklaşamam
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım

Know it's been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım
Know its been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
And I seen her get rich on the pole?
Ve onun direk (dansıyla) zenginleşmesini gördüm
I seen her I knew she had to know
Onu gördüğümde bilmek zorunda olduğunu biliyordum
I seen her take down that tequila
Onu tekilla çakarken gördün
Down by the litre
Litreyle içiyor
I knew I had to meet her
Onunla tanışmak zorunda olduğumu biliyordum

Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump and grind
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump a line
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Angelina
Lips like Angelina
Angelina gibi dudaklar
Like Selena
Selena gibi
Ass shaped like Selena
Selena gibi şekilli kalça
Im like
Ben gibiyim

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

You're paranoid
Sen paranoyaksın
Tell me what you really like
Gerçekten ne istediğini söyle bana
Baby I can take my time
Bebeğim zamanım var
We don't ever have to fight
Hiç kavga etmek zorunda değiliz
Just take it step by step
Sadece adım adım anlat
I can see it in your eyes
Bunu gözlerinde görebiliyorum
Cause they never tell me lies
Çünkü Onlar bana asla yalan söylemez
I can feel that body shake
Vücut sarsıntını hissedebiliyorum
And the heat between your legs
Ve bacaklarının arasındaki sıcaklığı

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim


Forbes: İş dünyası ve finans ile ilgili konuları içeren aylık amerikan dergisi

17 Kasım 2016 Perşembe

Osman Aga Türkçe çevirisi

Íthela na `rtho na s’ évro,
Gelip seni bulmak istiyorum

M’ épiase psilí vrochí, Osmán Agá
Yağmur yağmaya başladı Osman aga

As erchósoune na m’ évreis,
Keşke gelip beni bulsan

Ki as genoúsoune papí, Osmán Agá
Islansan bile Osman Aga

Vríka roúcha na s’ alláxo,
Değiştirmen için sana elbiseler buldum

Páploma na koimitheís, Osmán Agá
Uyuman için de kuş tüyü yorgan,Osman Aga

Ankaliá na se zestánei
Seni ısıtacak bir kucaklama

Kai glyká na oneirefteís, Osmán Agá
Böylece güzel rüyalarıın olur Osman Aga

San petháno sta karávia
Gemilerde öldüğüm zaman

Ríchte me mes’ sto gialó, Osmán Agá
Beni kıyıya at Osman Aga

Na me fan ta mávra psária
Böylece balıklar tarafından tüketilmiş olacağım

Kai to almyró neró, Osmán Agá
Ve tuzlu su tarafından Osman Aga

Kai to almyró neró, Osmán Agá
Ve tuzlu su tarafından Osman Aga
Çeviren:Ahmet KADI

14 Kasım 2016 Pazartesi

Unreal Türkçe çevirisi

Sit back,bare your cross to me
Arkana yaslan,haçını çıkar bana

Oh won’t I listen?
Oh,dinlemeyeyim mi?

God damn have I burned my hands?
Allah kahretsin,ellerimi mi yaktım ?

On what’s been missing
Olmayan şeyin üzerinde

I feel… unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Beni al arkadaşım

Let me start again
Bırak yeniden başlayayım

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

Don’t fuck with me
Benimle uğraşma

Long before I could even see
You’re what was missing

Uzun zaman önce,eksik olan şeyin
Sen olduğunu bile görebiliyordum

Twisting deep inside of me
İçimin derinlerini burkan

Forever missing the glistening
Parlaklık hep eksik

I feel… unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Al beni arkadaşım

Hold closed your hand
Elini kapalı tut

Can you see all the clear skin in front of me
Önümdeki bütün parlak ciltleri görebiliyor musun

Can you see, can you see
Görebiliyor musun görebiliyor musun

What you wanna see
Görmek istediğin şeyi

Can you see there’s a little spot of light in me
Görebiliyor musun içimde azıcık bir ışık var

Can you see, can you tell I’m fucked
Görebiliyor musun,becerildiğimi söyleyebilir misin

Bleeding emotions
Kanayan duygular

Bleed emotions
Duygular kanar

Sat back and gave your soul to me
Arkana yaslandın ve ruhunu bana verdin

But did I listen
Ama ben dinledim mi?

God damn did I burn my hands
Allah kahretsin ellerimi mi yaktım

On what was missing,
Olmayan şeyin üzerinde

The glistening
Parlaklık

I feel, … unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Beni al arkadaşım

Hold closed my hand
Elimi kapalı tut

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

Don’t fuck with me
Benimle uğraşma
Çeviren: Ahmet KADI

13 Kasım 2016 Pazar

Born Naked Türkçe çevirisi

Who you waiting for?
Kimi bekliyorsun?

Another savior
Başka bir kurtarıcıyı mı

Always looking but you never find
Her zaman arıyorsun ama asla bulmazsın

Never find
Asla bulmazsın

Waking up from another night gone
Geçip giden başka bir geceden uyanıyorsun

Always looking but you never find
Her zaman arıyorsun ama asla bulmazsın

Never find
Asla bulmazsın

Going downtown
Şehir merkezine giderken

You know where you going
Nereye gittiğini biliyorsun

Throw your top down
Üst kıyafetini aşağı at*

Like you know where you going
Nereye gittiğini biliyormuşsun gibi

Tell me one thing
Bana bir şey söyle

Do you like
Where you going
Running all the red lights

Bütün kırmızı ışıkları geçerken
Gittiğin yeri
Seviyor musun

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

A lonely highway
Issız bir otoban

You drove the wrong way
Arabayı yanlış yöne sürdün

Always chasing down the fantasy
Her zaman hayalin peşinden gidiyorsun

A sexy muscle car
Büyük hacimli motoru olan seksi bir araba

Under the radar
Radar altında

Always looking but you never see
Her zaman bakıyorsun ama asla görmüyorsun

Never see
Asla görmüyorsun

Going downtown
Şehir merkezine giderken

You know where you going
Nereye gittiğini biliyorsun

Throw your top down
Üst kyafetini aşağı at

Like you know where you going
Nereye gittiğini biliyormuşsun gibi

Tell me one thing
Bana bir şey söyle

Through your life
Hayatın boyunca

Where you going
Nereye gidiyorsun

Ignoring all of the signs
İşaretlerin hepsini göz ardı ederek

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

I’ll say it again
Bunu tekrar söyleyeceğim

It’s never been the clothes that make the man
İnsanı insan yapan asla kıyafetler değildir

Nothing can
Hiçbir şey (birisini insan)yapamaz

Leave your baggage behind
Valizini geride bırak

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü
Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
ve gerisi bir örtü

*Dipnot : İngilizcede ‘top” kelimesi üst kıyafet anlamına
geldiği gibi ‘üst” ‘tepe” ‘tavan” anlamına da gelir.Şarkıcı
‘top” kelimesiyle kıyafeti kastetmişse ‘üst kıyafetini aşağı at”
anlamı çıkar. Ancak burada arabanın açılabilir tavanını kastediyorsa
o zaman da ‘tavanını kaldır” gibi bir anlam çıkıyor.
Çeviren:Ahmet KADI

10 Kasım 2016 Perşembe

Fergie - Life Goes On Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Fergie'nin yeni şarkısı Life Goes On İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevisi ile karşınızda.

Life Goes On
Hayat Devam Ediyor
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Mmm, da-da-da-da-da-da-da

Every day when I wake up
Uyandığım her gün
Tryna read my fortune on the bottom of my coffee cup
Kahve fincanımdaki falımı okumaya çalışıyorum
But it seems like I never finish
Ama hiç tamamlanmayacak gibi görünüyor
It's always half full, or is it half empty?
Hep yarısı doluyor, ya da yarısı boş mu kalıyor?
Maybe it's my own superstition or a kind of self protection
Belki bu benim batıl inancım ya da bir tür savunma mekanizması
If it all looks bad, why would I wanna look ahead?
Herşey berbat görünüyorsa, neden geleceğe bakmak isteyeyim ki?
Oh, oh, oh, still sittin' here
Oh, oh, oh, hala burada oturuyor
Just watching the sun go down, (down), down, (down), down?
Sadece güneşin batışını izliyor, batışını, batışını

Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?
(Haha yeah, who really cares?)
(Haha eveti gerçekten kim takar)

Every conversation gets me high on motivation
Her konuşma motivasyonumu yükseltiyor
Gets me craving of your own familiar situation *yeah)
Kendi alışkanlıklarına arzumu arttırıyor
Reach the unreachable, achieve the unbelievable
Ulaşılabilir ulaşılamazlık, gerçekleşebilir inanılmazlık
In the midst of all the madness, remember life's beautiful
Tüm bu çılgınlık ortasında, hatırla hayat güzel
Still I'm feeling restless, thinking I should rest less
Ben hala huzursuz hissediyorum, huzursuz olmam gerektiğini düşünüyorum
Work more, play hard, ready for the encore
Daha çok çalış, daha çok eğlen, tekrarı için hazır ol
Is this the kinda life I really wanna live for? (two times)
Bu gerçekten yaşamak istediğim türden bir hayat mı (iki misli)
In my heart I know, less is more (more)
Biliyorum, kalbim de, az daha çoktur, (daha çok)
More (more), more, more, more
Daha çok, daha, daha çok

Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?

It's time to take this out of my hands
O, zaman bunu ellerimden aldı
Is it all gonna be worth it in the end?
Sonunda tüm bunlara değecek mi?
'Cause it's safe here in my comfort zone, yeah, yeah, yeah
Çünkü burası güvenli konfor bölgem, evet, evet, evet
Never stray too far from home
Asla evden çok uzaklara ayrılma
But then again this way I'll never know, never know
Ama daha sonra asla bilemeyeceğim bu yol, asla bilemeyeceğim
Maybe I should go...
Belki de gitmeliyim

Go crazy, go insane, go for everything
Get the money, dollar bills in your wallet, say ka-ching
Sign the dealy, make a mili, sound famili?
The urgency is sounding the drilly for the ma-milli
And then they really talk in Braille, actin' chilly
They got me feelin' like an achilles, silly, silly, I mean, really?
Really, really? Really really though?
Really, really, really though?
Feel the vibration of the higher ground
Love always leads to the highest sound
Many conversations, people makin' speculations
As to my procrastination due to my revelations
And then they get fugazi
You call yourself a rider
You need to speed your loyalty up like Bugatti
Baby don't underestimate my underdog mentality
We 'bout to race ahead, ambition on Ferrari


Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?

You could go or you could stay
Gidebilir ya da kalabilirdin
Mmm, mmm
You could go, you could stay
Gidebilirdin, kalabilirdin
Da-da-da-da-da-da-da

The Chainsmokers - Setting Fires Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

The Chainsmokers grubunun yeni şarkısı Setting Fires İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi

Setting Fires

Ateşler Yakmak

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!Down to my last match fire I touch just to feel

Son kibrit ateşime (kadar) sadece hissetmek için dokunuyorum

Why is it easier to burn than it is to heal?

Yanması neden iyileşmesinden daha kolay?

Out in the cold you've been

Dışarıda,soğuktaydın

I begged you to come back in

Tekrar içeri girmen için yalvardım

But I can't do this again

Ama bunu tekrar yapamam

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't

Yapamam

I can't go on and on setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya devam edemem

I've been looking for answers I don't want to hear

Cevapları arıyordum, duymak istemiyorum

Chest to chest with you I'm staring into a mirror

Seninle göğüs göğüseyim aynaya bakarken

Out in the cold you've been

Dışarda soğuktaydın

I begged you to come back in

tekrar içeri girmen için yalvardım

But I can't do this again

Ama bunu tekrar yapamam

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't

Yapamam

I can't go on and on setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya devam edemem

What would I do?

Ne yapardım?

What I wouldn't do to save you

Seni kurtarmak için neler yapmazdım

What would I do?

Neler yapardım?

What I wouldn't do to save you

Seni kurtarmak için neler yapmazdım

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't keep you from harm

Seni zarardan koruyamam

But I'm set on fire to keep you warm

Ama seni sıcak tutmak için kendim tutuşuyorum

I can't go on and on

Devam edemem ve edemem

Setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya

I can't

Yapamam

I can't

Yapamam

I can't go on and on setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya devam edemem

I can't

Yapamam

I can't

Yapamam

I can't go on and on setting fires to keep you warm

Seni sıcak tutmak için kendim tutuşmaya devam edemem